Antartika turumuzun 5. sabahına 6.30’da kaptanımızın; geminin etrafında humpback‘lerin olduğu anonsu ile uyanıyoruz. Ayrıca Errera Kanalı’nın ihtişamlı manzarası eşliğinde en kuzeyindeki Cuverville Adası’na da birazdan yaklaşacağımızı söylüyor. Hava hafif serin olsa da balinaları görme heyecanı ile birçoğumuz güvertede yerimizi alıyoruz.
Sabah 6.30’da ekip liderinin anonsu ile uyanıyoruz. Bugün karaya çıkış yapacağımızdan erkenciyiz. 7.00’de kahvaltı ve 8.15’de ilk karaya çıkış için güvertede toplanılacak. Hepimiz inanılmaz heyecanlıyız. Birkaç kişi dalacak, bir kısmımız kano yapacak büyük kısmımız ise Half Moon Adasında yürüyüş yapıp büyük olasılıkla ilk defa doğal ortamlarında bu kadar yakından penguenlerle tanışacak. Bu adada ağırlıklı olarak penguenlerin en küçük cinslerinden biri olan Chinstrap cinsi yaşıyormuş.
Dün gece bir önceki geceye göre biraz daha sallantılı geçti. Özellikle ilk saatler uyumak pek mümkün olmadı. Sabaha karşı uykuya tam daldığımız sırada ekip liderinin günaydın saat 7.30 anonsu ile uyanıyoruz. Günün genel bilgilerini dinledikten sonra saat 8.00’de kahvaltı başlayacağından tekrar uyumayı denemiyoruz. Hava durgun ama sisliymiş, güverteden baktığımızda da sadece sis bulutu görülüyor. Kahvaltıda James’e denk geliyoruz, bugün daha iyiymiş.
Antarktika turunun 2.gününe sakin başlasak da gece 10.00 gibi Drake Boğazı’nı geçmeye başlamamız ile hafiften sallanmaya başlıyoruz. Ama çok da kötü değil. Sakin sayılabilecek bir gününde geçmeye başladığımız için şanslıyız. Kaptan 48 saat süreceğini ve havanın sürekli değişkenlik gösterdiğini söyleyince ister istemez biraz çekiniliyor. Bu da maceranın bir parçası diyoruz 🙂
17 Mart 2017 sabahı büyük heyecan ile gözlerimizi açtık. “Kutuplara Yolculuk” gezimize çıkarken Antarktika‘ya gitmek çok istesek de gerçekleştirebileceğimizden emin değildik. Turların çok pahalı olduğunu biliyorduk ve son dakika indirimlerinden birini yakalayabilirsek büyük şanstı. Ushuaia’ya vardığımızda buraya kadar gelmişken; beyaz kıtayı görmeden dönülmez diye düşündük. Kafamızdaki rakamdan yüksek olsa da bu tura bir iki gün kala yerimizi ayırttık. Ve müthiş güne sıra gelmişti.
Motosikletle yaptığımız “Kutuplara Yolculuk” maceramız Meksika’dan Belize’ye geçerek Orta Amerika’dan bütün hızı ile devam etti. Belize’ye Chetumal‘dan giriş yapıp Orange Walk sonra da San Ignacio’ya devam ederek Guetamala’ya geçtik. 2 gece Orange Walk ve 1 gece San Ignacio’da kalarak 3 gece ve 4 gün geçirdiğimiz Belize hem pahalı olması hem de kaldığımız yerlerin tahminimizden daha kötü olması dolayısıyla bizi Meksika gibi çok etkilemedi. Lokaller ile konuştuğumuzda herkesin önerisi deniz kıyısı ve adalarının iyi olduğu yönündeydi.
Motosikletle “Kutuplara Yolculuk” adını verdiğimiz gezimizin 6,5 haftasını Meksika’da geçirdik. Bu süre boyunca edindiğimiz izlenimlerimizin de Meksika’ya geleceklere faydalı olacağını düşünüyoruz. Tarihi, müzeleri, doğası, plajları, mutfağı, mimarisi, festivalleri ve sıcak insanları ile cezbeden Meksika belki de Amerika kıtasında görülecek ülkelerin başında geliyor.
Ekvador’un ilk gördüğümüz şehri Otavalo’ya kanımız birkaç saatte kaynadı. Açıkcası fazla bir beklentimiz olmadan geldiğimiz Otavalo sevimli şehir içi ve çevresindeki doğal güzellikleri ile bizi şaşırttı. İnsanlarının doğallığı, renkliliği ise bonus oldu. Quito’ya, Galapagos adaları turu için gitmeyecek olsaydık rahat 2-3 gün kalırdık.
Güney Amerika ülkeleri ne kadar tehlikeli olduğu ile meşhurdur, maalesef yanlış tanıtım bu güzelim insanların da yanlış tanınmasına neden oluyor. ‘Kutuplara Yolculuk‘ gezimizi takip edenler hatırlayacaktır Quito-Banos arasında bir benzin istasyonunda Ekvadorlu ve Perulu motorcular ile tanışmıştık. Evet, bu güzel insanlardan bir grubu öyle iyilikte bulundular ki hayatımız boyunca unutmamız mümkün değil…
Müthiş yeşilliği, vadileri, nehirleri, güler yüzlü insanları ve her köşe başında bir yudum kahve keyfi ile içinizin ısınıcağı ve ayrılmamak için sebepler bulacağınız huzur dolu doğa harikası bir kasaba Salento. Kolombiya’nın en güvenli bölgelerinden ve meşhur Kolombiya kahvelerinin yetiştiği yerlerden biri olunca da oldukça turistik olmuş. Hem yurtiçi hem de yurtdışından gelen turistler sayesinde kasabanın merkezindeki evlerin neredeyse çoğu hostal veya bed&breakfast.
Rumichaca Border Crossing ( 18 December 2016-Sunday)
Total time 2 hours and 30 minutes (Colombia 30 min, Ecuador 2 hours)
Rumichaca border is 2 miles far away from Ipiales. Fill your tank at ipiales before heading to border because gas stations close to border on Ecuador side are not selling gas foreign vehicles.
We waited longer at Ecuador immigration due to huge line. Some riders crossed much faster.
Park the motorcycle and walk to immigration.
Stamp out from country.
The next building with red door is the Aduana. Go back of the immigration building and enter the red door. drop your import documentation
There is no fee and copies going out from Colombia.
That’s it. Now, you can drive to Ecuador.
Park motorcycle in front of immigration/ aduana
Go to immigration and stamp your passport.
The Aduana next to immigration unfortunately not doing the moto import. You need to turn the building and see a small extension with one door and all windows. There is one officer in that small extension that handles the moto import.
She asked original driver license, passport and title. She took a picture with phone.
She walked to the moto and took a picture of VIN and plate.
Back to same building to enter the information. She prints out the documentation and you need to get printed copies from the Aduana window. Back to her office, she stamps and done.
There is no fee and copies on Ecuador immigration or Aduana.
Kolombiya’nın şirin kasabası Barichara’da geçirdiğimiz huzurlu iki günden sonra geldiğimiz kolonyal kasabası Villa De Leyva da keyfimize ekstra keyif kattı. 12 Haziran 1572 yılında kurulmuş olan kasaba; beyaz evleri, taş yolları, kafeleri ve el sanatları ile görülmeye değer. Evlerin renkli çiçeklerle donatılmış balkon ve pencereleri ise kasabaya ayrı sevimlilik vermiş. Hele bir de ışık festivaline denk gelince şehirden aldığımız keyif ikiye katlandı diyebiliriz.
“Kutuplara Yolculuk” adını verdiğimiz gezimizin Kolombiya’daki yeni durağı şirin kasabası Barichara oldu. Barichara hakkında gezgin arkadaşlarımızdan hep güzel bilgiler almıştık. Biz de bu bölgeyi görebilmek amacıyla Medellin’den yönümüzü Kolombiya’nın kuzeydoğusuna doğru çevirip Bucaramanga’ya geldik. Bucaramanga şehrinde çok özel bir şey yok, yol uzun olduğu için ara durak olarak geceyi burada geçirmeye karar verdik.