Dünyanın Merkezi ve Kehanetler Şehri; Delphi
Akropolis’ten sonra, Delphi (Delfi) Yunanistan’ın en popüler ikinci arkeolojik alanıdır. Yunanistan’da antik kentleri gezerken hem eski yaşamlara dokunuyor hem de zengin tarihini keşfediyorsunuz. Ama üst üste gezince her şeyin birbirine karıştığını ve beyninizin uyuştuğunu hissedebilirsiniz 🙂 Eğer kısa sürede antik kentlerin hepsini birden gezmeyi planlıyorsanız; seçici olmanızı ve Delphi’yi de ilk 3’e almanızı tavsiye ederiz. Neden mi? Görkemli Parnassus Dağı’nın eteklerinde yükselerek tünemiş gibi duran Delphi, antik dünyanın en önemli yerlerinden biriydi. Antik Çağ’da dünyanın ve evrenin merkezi olduğuna inanılmış. Zeus tarafından dünyanın merkezini bulmaları için karşıt yönlere iki kartal uçurulmuş ve dünyayı boydan boya geçip merkezinde buluşmalarını emretmiş. İki kartalın buluştukları yer; Delphi idi.
Dünyanın merkezinde ve kehânetlerin ilahilerle gökyüzüne karıştığı yerdeyiz…
Görkemli bir coğrafyada yer alan Delphi kutsal alanı, yüzyıllar boyunca Helenik dünyası için birliğin simgesi, kültürel ve dinin merkezi olmuş. Ahlaki disiplini ve manevi berraklığı somutlaştıran Zeus’un oğlu Tanrı Apollon’a adanmış ibadet merkezi olarak bilinir. Delfi Tapınağı’nın duvarlarına “En güzel, en adil olandır”deyişi kazınmıştır. Yunan tanrıları Apollon ve Athena’ya adanan en önemli kahin tapınaklarından biridir. Ancak Apollon ile ilişkilendirilmeden önce de, tanrıça Gaea (Gaia), Themis, Demeter ve Poseidon gibi burada ibadet edilen başka tanrılar da olmuş.
Apollon’un kahinlerinden bilgelik almak için insanlar her yerden buraya yolculuk etmişler ve zamanla önemli bir kehânet merkezi olmuş. MÖ 6. yy’da Delphi o kadar etkili olmuş ki büyük liderler elçilerini kahinlere danışmaya göndermeden büyük kararlarını vermemiş. Ancak Delphi’de kehânetten çok daha fazlası vardı. Yunan tanrısı Apollon’u onurlandırmak için her 4 yılda bir Pythian Oyunları (Olimpiyat Oyunları’nın öncüsü) Delphi’deki stadyumda yapıldı. Pythian Oyunları’nın kökeni MÖ 6. yy’a kadar uzanıyor. Spor ve atletizm dışında, Delphi Tiyatrosu’nda şarkı söyleme yarışması “Pan-Hellenic Idol” da dahil şiir, drama, dansa da yer verdiler.
Delphi Arkeolojik Alanı Gezelim!
Arkeolojik alana iki giriş var. İster ilk müzesini gezip oradan arkeolojik alana bağlanabilirsiniz. Ya da tam tersini yapıp önce arkeolojik alanı gezip sonra müzesini dolaşabilirsiniz ki bunu yapmanızı tavsiye ederiz. Delphi kasabasından gelirken ilk giriş arkeoloji müzesi, biraz ileriden de şehrin girişi var. Hem hazır enerjikken dik tırmanış yapacağınız sit alanının içinde yorulmadan dolaşmış olursunuz hem de müzede gördüklerinizin orijinal içeriğini daha rahat tasvir edebilirsiniz.
Delphi’deki en önemli yapı tahmin edeceğiniz gibi müzik ve şiir Tanrısı Apollon için yapılan “Apollon Tapınağı’dır”. Yangınlardan ve depremlerden çok hasar görmüş ama eski ihtişamını gözünüzün önünde canlandırarak gezmeli… Tapınağın üzerine inşa edildiği 4 sütun, Mu kültürünün temelini oluşturan 4 büyük kozmik yaratıcı gücün ( ruh, zaman, fizik ve hayat enerjisi) sembolleri olduğu düşünülüyor. Bu sır insanlara ateş, hava, toprak ve su diye basitleştirerek anlatılmıştı.
Evet, arkeolojik yerleri Atinanlı’ların hazinesi, Apollo kutsal alanı, Sikyonyalı’ların hazinesi, Argos Kralları, Omphalos (Göbek- dünyanın merkezine yerleştirilen taş), Chiots Alanı Sunağı, Antik tiyatro ve stadyumu gezdikten sonra müzesine geçtik.
Delphi Arkeoloji Müzesi; bilinen en eski Yunan heykellerinden olan bronz “Delphi Charioteer” (ayrıca klasik bronz kalıpların en iyi korunmuş örneklerinden biridir) ve diğer sanat eserleri, Kutsal Yolun altında keşfedilen altın hazineler ve Siphnian Hazinesi’nden gelen duvar süsü kabartma parçalar dahil olmak üzere antik Delphi ile ilişkili etkileyici bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor.
Müzede de Omphalos taşını göreceksiniz, dünyanın merkezini simgelediği gibi taşla ilgili başka efsaneler de var. Toprak Ana Gaia, oğlu yılan Python ile Delphi’de yaşarmış. Tanrı Apollon kahin tapınağı kurmak için büyük yılan Python’u Delphi’de öldürdüğü ve omphalos’un öldürdüğü noktayı işaret ettiği söylenir.
Hikâyeler oldukça etkileyici, bir taraftan düşünüp bir taraftan gezerken zamanın nasıl geçtiğiniz anlamıyorsunuz. En az 2-3 saatinizi ayırın deriz. Delphi giriş ücreti; 12 euro (Mayıs 2018)
Delphi Nerede Kaldık?
Delphi’de Camping Apollon’da kaldık. Kasabaya yürüme mesafesinde hatta çok sıcak değilse rahatlıkla harebelerin olduğu yere bile yürünebilir. Kamp yeri çok keyifliydi. İçinde havuz, restoran ve küçük bir marketi var. Ayrıca çadır yerine küçük bungalov evlerde de kalınabilir. Güncel fiyatlar için web sayfası; www.apolloncamping.gr
Kasabanın içinde ise alternatif çok fazla…
Atina – Delphi arası Ulaşım
Atina’dan günübirlik turlar var. Ama tur yerine otobüsle kendiniz de gelebilirsiniz. Veya tam tersini yapıp Delphi’den Atina’ya geçebilirsiniz. Otobüs ile 2,5 saat kadar sürüyor. Günübirlik gidip gelmeler belki yorucu olabilir. Bir gece kalıp huzurun tadına varın… Otobüs bileti için linkini de bırakalım KTEL
Delphi’nin etrafında da gezilecek çok yer var…
Delphi yürüyüş, hiking yapmak için de ideal bir yer. Kasaba dağ eteklerinde kurulduğundan yollar inişli çıkışlı ve enfes manzaralı restoranlar, kafeler var. Rengarenk çiçeklerle süslenmiş balkonlu evlerin ve dar sokakların arasında dolaşmak çok keyifli.
12 km kadar yakınındaki Arachova kasabası da çok şirin, kışın kayak merkezinden dolayı bu bölge çok talep görüyormuş. El yapımı kilimleri, şarapları ve peynirleri ile de ünlü. Hemen yakınında Distoma var. Burada da The Byzantine Monastery of Ossios Loukas var. 10. yüzyıldan kalma manastır etkileyici mozaiklere ve manzaraya sahipmiş…
Kaldığımız kamp alanına yakın The Monastery of Prophet Elias var. Haritada yakın gibi dursa da araçla Itea yolundan gidiliyor ve 50 dakika kadar sürüyormuş. Burada el yapımı ahşap tapınak var.
Mornos Barajı ve gölü (Techniti Limni Mornou): Atina’nın su ihtiyacını karşılamak için Moro Nehri üzerinde bir baraj inşaatı ile 1979 yılında kurulmuş yapay bir göldür. Mornos Kemeri, göl suyunu Attica’ya taşıyan ve 188 km uzunluğunuyla Avrupa’nın en uzunlarından biridir. Gün batımları güzel oluyormuş…
Parnassus Dağı’na tırmanın: Maceraseverler için ideal, 1 saatlik bir yürüyüş ile Parnassus Dağı’na varılıyor. Manzarasının güzel olduğu söyleniyor 😊
The Korikion Andron Cave (Corycian Cave): Parnassus Dağı’nın eteklerinde yer alan mağarada yapılan son kazılar, Tanrı Apollon’un antik Yunan zamanında orada ibadet ettiğini ortaya çıkardı. Delphi kasabasına 25 km kadar uzaklıkta ama yolu virajlı olduğundan daha uzun sürebiliyormuş.
Aracınız ve zamanınız varsa sahilden batıya doğru devam edebilirsiniz…
Delphi-Kirra-Itea: 15 km kadar uzaklıkta sahil kesimine iniş yolu muhteşem. Plajlarının ve deniz suyunun berrak olduğu yazılmış ama biz gittiğimizde rüzgârın etkisi olabilir etkileyici değildi. Normal bir sahil kasabası. Itea’da yemek yedik, balık restoranları iyi. İkinci defa gittiğimizde de aynı yerde yedik.
Galaxidi: 35 km uzaklıkta, ada stili geleneksel Yunan kasabası. Itea’dan sonra devam etmeyi düşünmüştük ama hava bozmaya başlayınca vazgeçtik. Eski liman ve harika kum sahili olduğu yazıyor. Kristal suyu varmış, biz de merak ettik 😊 ve ikinci gidişimizde uğradık. Bu sefer de anneler gününe denk getirmişiz ve inanılmaz kalabalıktı. Sahil boyunca sıralanmış restoran sayısı hiç de fena değil ama yemek yiyecek boş yer bulamadık. Kesinlikle görülmeye değer. Baharda daha sakin zamanına denk getirip gitmeli…
Efpalio ve Nafpaktos (bu kasaba hakkında da yazacağız) sahil kasabaları da çok güzel…
Delphi Tavsiyeler
- Açık alanda dolaşacaksınız o yüzden hava durumuna göre ince kıyafet, şapka ve güneş kreminizi getirin. Yağmurluysa tabii ki şemsiyesiz olmaz.
- Kaymayan, rahat ayakkabı giyerseniz iyi olur.
- Yeterli miktarda suyunuz olsun.
- Kasabadaki marketlerde genel olarak her şey şehirden daha pahalı.
- Önce arkeoloji alanını sonra müzesini gezin.
Keyifli geziler…
Ayfer & Onur Öznar
Faceboook : AyferOnur Seyahatnamesi
Instagram : AyferOnur Seyahatnamesi
Youtube: AyferOnur Seyahatnamesi
4 Yorum
Amerika yazılarınız çok iyiydi. Yunanistan yazılarınız da en az onlar kadar bilgilendirici, seri şekilde okuyup not alıyorum. Teşekkürler.
Yazılarımızın faydasını görüyorsanız ne mutlu :)) Biz de yorumunuz için teşekkür ederiz.
“En güzel, en adil olandır.” İşte buna bayıldım. Binlerce yıla verilen mesaj. Harika bir yazı tam da sevdiğim konular 🙂
Bir cümle, bütün güzellikleri özetliyor. Teşekkürler Şükrancım, sevgiler…