Category Archives: AVRUPA
Cinque Terre
Cinque Terre’nin Renkli Beş Köyü
Cinque Terre, İtalyan Rivierası’nda beş güzel yamaç köyünden oluşan engebeli bir sahil şerididir. Yakın zamana kadar yalnızca katır yolları ile birbirine bağlanan beş eski balıkçı köyüne (Monterosso, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore) günümüzde demiryolu veya denizden de ulaşım var.
Kjerag
Adrenalin Dolu Saatler ve Kjerag Yürüyüşü
Ioannina (Yanya)
Tarih Kokan Şehir: Yanya
Kastoria’dan ayrılıp enfes dağ yollarını geçerek Konitsa üzerinden Zagori bölgesinin bir bölümünü gezdikten sonra Yanya’ya ulaştık. Pamvotida Gölü’nün yanına kurulan Ioannina (Yanya) şehri uzun yıllar (1431-1913) Osmanlı idaresinde kalmış. O yüzden şehrin hemen hemen her yerinde de Osmanlı izlerini görmek mümkün. Kalışımızı bir günümüzü şehir içine bir günümüzü de yine Zagori bölgesini gezecek şekilde planladık.
Edessa
Pella’nın Başkenti Edessa…
Kastoria’dan günübirlik yaptığımız geziler sırasında uğradığımız Edessa şehri ve Pozar Kaplıcaları görsel güzellikten çok daha fazlasını barındırıyor.
“Edessa, Tanrı’nın göğe çıkmak için üzerinde durduğu bir basamaktır.”(Menelaos Lountemis)
3000 yıllık bir tarihe sahip Edessa, sular şehri olarak da bilinir ve 12 şelalesiyle ünlüdür. 522 yıl kadar Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetinde kalan Vodina (Edessa) Balkan Savaşları sonrasında Yunanistan Krallığı’na geçmiş.
Kastoria
Kunduzlar Şehri, Kastoria
Yunanistan’ın birçok bölgesini görmüş ama Kastoria hiç aklımıza gelmemişti. Onur, iş yerinde Yunan arkadaşına nerelisin diye sorduğunda ‘Kastoria’ diyor Olga ve devamında çok güzel bir şehir mutlaka görmelisiniz diye tamamlıyor. Hele de sonbahar ve kışın görsel şov yapar diye de ekliyor. Eh, bize de gitmek düşer…
2021 Ekim ayında fırsat bulup yağmurlu bir akşam varıyoruz Kastoria’ya. Uzun yıllar Osmanlı hakimiyetinde kalmış şehrin Osmanlı döneminde kullanılan adı Kesriye.
Hirvatistan
MOTOSİKLETLE HIRVATİSTAN
Avusturya Lienz şehrine yakın kamp yaptığımız Camping Falken’den sabah bol kahkahalı ve fotoğraflı kahvaltı sonrası Hırvatistan maceramız için ayrıldık. Gece kamp alanında tanıştığımız motorcu dostlar ile sabah epey şamata yaptıktan sonra herkes gideceği yöne doğru yola çıktı.
Yunan Mutfağı
Yunan Mutfağı
Antik Yunan mutfağı, Mısır mutfağının mirasını devraldığı söylenmektedir. Mısır ile ticari ilişkileri sonucu, mayayla kabartılmış ekmek pişirme tekniğini kendi topraklarına taşımışlardır. Helenistik çağda 80 çeşit ekmeğin yapılıp satıldığı belirtilmektedir. Tavuk ise Antik Yunan’a MÖ 520 yılında İran’dan gelmiştir. Zaman içerisinde kültürler ve mutfaklar öyle birbirine karışmış ki hangi yemeğin kime ait olduğunu tartışmak yersiz olsa gerek, biz lezzetlerine bakalım😊.
Atina Akropolisi
Zirvedeki Atina Akropolisi
Atina’nın simgesi Akropolis Atina’da gezilecek yerlerin tabii ki ilk sırasında yer alıyor, belki de sırf bunun için buradasınızdır. Şehrin neresinde olursanız olun heybeti ile gözünüze çarpacak Akropolis’in, Yunanca’da (ακρου-en yüksek πολισ-şehir) yukarı şehir anlamına gelmesine de şaşırmamak lazım. Şehirde yüksek binaların olmamasının nedeni de Akropolis’in görünüşünü engellememek içindir. Unesco Dünya Mirası Alanı olan Atina Akropolisi, 150 metre tepeden bakarak günümüzde de şehre hakim olmaya devam ediyor…
Atina Ulaşım
Atina Ulaşım
Atina ulaşım açısından yurtdışındaki en kolay şehirden biri olsa gerek. İstanbul’dan Atina’ya THY, Aegean ve Pegasus hava yollarının her gün direkt uçuşu var. Bunlardan Pegasus havayolları Sabiha Gökçen’den THY ve Aegean ise İstanbul Havaala’nından seferlerini yapmaktadır. Ayrıca İzmir’den de THY ve Aegean hava yollarının haftanın belirli günlerinde direkt uçuş seferleri var. Web sayfalarına üye olarak indirimlerini takip edebilirsiniz…
Atina
Medeniyetler Arasında Yolculuk Atina…
Yaklaşık 4 milyonluk nüfusu ile Atina, Avrupa Birliği ülkeleri arasında en kalabalık 4. başkenttir. Diğer Avrupa başkentlerine göre belki de bize en yakın hissedeceğiniz şehirdir. Kültür olarak bu kadar iç içe geçmiş, yıllarca bir arada yaşamış milletler olarak yabancılık çekmememiz tabii ki normal. Özellikle belirtmek isteriz ki tarih kitaplarında okutulan düşmanlık kitaplarda ve geçmişte kalmış, halk arasında bunun yaygın olmadığını, gittiğiniz birçok yerde kardeş diye karşılanacağınızdan emin olabilirsiniz. O yüzden Atina’ya hatta Yunanistan’a ön yargılarınızı evde bırakarak gelin deriz. Ha, cins birine hiç mi denk gelinmiyor o da şansınıza 😊.
Selanik
Din ve Kültürlerin Buluşması; Selanik…
Selanik’e ilk kez turla 19 yıl önce gelmiş ve bir gece kalmıştık. Geriye dönüp baktığımızda ne kadar da verimsiz üstün körü bir gezi olduğunu anlıyoruz. Selanik, din ve kültürlerin buluştuğu derin tarihi kadar görselliği ve enerjisi ile de kendine çeken bir şehir…
Atina’da kaldığımız bu dönemde, Yunanistan’ın bağımsızlık günü tatilini fırsat bilip daha detaylı bir gezi yapmayı planladık. Ata’mızın doğduğu toprakları tanımak, doğduğu evi ziyaret etmek için bundan güzel fırsat olamazdı. Selanik’in dillere destan lezzetlerini denemeden dönmek ise olmazsa olmazdı. Onur’un Yunan iş arkadaşları özellikle yeme-içme yerleri hakkında oldukça detaylı bilgiler verdi. Selanik gezilecek yerler listesi zaten hemen hemen her yerde aynı. Biz de kendimize göre bir plan yaptık.
Delphi
Dünyanın Merkezi ve Kehanetler Şehri; Delphi
Akropolis’ten sonra, Delphi (Delfi) Yunanistan’ın en popüler ikinci arkeolojik alanıdır. Yunanistan’da antik kentleri gezerken hem eski yaşamlara dokunuyor hem de zengin tarihini keşfediyorsunuz. Ama üst üste gezince her şeyin birbirine karıştığını ve beyninizin uyuştuğunu hissedebilirsiniz 🙂 Eğer kısa sürede antik kentlerin hepsini birden gezmeyi planlıyorsanız; seçici olmanızı ve Delphi’yi de ilk 3’e almanızı tavsiye ederiz. Neden mi?
Bath
Bath, İngiltere’de Orta Çağ’ı Yaşatan Şehir
İngiletere’ye gitmeden önce hiç aklımızda olmayan bir şehirdi Bath. Bir takipçimizin eğer Bath’den geçersek sizi misafir edebilirim mesajı ile neden olmasın diyerek Londra’dan ayrılıp Stonehenge ziyaretimizi de yaptıktan sonra akşam sürpriz bir şekilde Bath’e geldik.
Orta Çağ mimarisini yansıtan şehre yeşilliklerin arasından giriliyor. Daha girer girmez farklı bir yere geldiğinizi hissettiren bir havası var. 1987 yılında da Unesco Miras listesine alınmış. Takipçimiz Dilek Hanım’ın evini bulup yerleşiyoruz. Motosikletimizi ise otopark olmadığından; alarm, zincir takıp, üstünü örtüp kapının önüne bıraktık. Ev sahibemiz buralarda bir şey olmaz dese de biz de ne olur ne olmaz dedik.