"Enter"a basıp içeriğe geçin

Memphis Gezi Rehberi

IMG_0931
Beale Sokağı, Memphis

Blues müziğinin doğduğu şehir olarak da bilinen Tennessee eyaletine bağlı Memphis şehrine 4 günlüğüne motosikletle gittik. Aslında planımızda iki haftalık motosikletle Kanada gezisi vardı. Fakat Kanada gezimizi elimizde olmayan nedenlerden dolayı ileri bir tarihe ertelememiz üzerine zaten görmek istediğimiz Memphis kısa süreli gitmek için güzel bir alternatif oldu. Otel ayarlamak için son dakikaya kaldığımız ve gezimizin Memorial tatilinin olduğu hafta sonuna denk gelmesinden dolayı şehir merkezinde yer bulmakta sorun yaşadık. Var olan düzgün, güvenli otellerin gecesi 400 dolardan başlıyordu. Yakın bölgelerde ise otel fiyatları daha uygundu ama güvenlik sorunu olduğu için kararsız kaldık. Memphis müziği ile ne kadar ünlü ise maalesef ABD’nin en tehlikeli şehirleri arasında olmakla da ünlüdür. Sonunda kamp yapmaya ve Memphis’e 30 dakika kadar uzaklıktaki Meeman-Shelby State Park‘ta kalmaya karar verdik. Eyalet parkları çoğu zaman birçok otelden daha güvenlidir ve park hakkında olumsuz bir şey okumayınca kamp yapma fikri çok cazip geldi. Hem doğa ile içiçe olacaktık hem de şehri gezme fırsatı bulabilecektik.

İlk günümüzü yolda ve akşamını kamp alanında geçirdik. Kampa çok yakın olan General Store’da Cuma akşamları biftek gecesi olduğunu okumuştuk. İlk akşam yemeğini burada yemeye karar verdik. Hem restoran hem de market kısmı olan yer çok sade ve şirin. Sizi eski Amerikan filmlerindeki kasaba hayatına götürüyor. Bir aile tarafından işletiliyor. Çok ağır Güney aksanlarını anlamakta zorlanmamak elde değil. Yemek öncesi yer fıstığı getirildiğini ise ilk defa burada gördük, ABD’nin her yerinde farklı geleneklerle karşılaşmak mümkün. Sahibinin Türk olduğumuzu duyduğunda verdiği tepki, sevinci ise süperdi. Açıkcası bu kadar neşeyle hiç karşılanmamıştık…

DSC09255
General Store, Meeman-Shelby State Park

İkinci günü akşam yaşayacağımız aksilikten habersiz kahvaltımızı kamp yerinde yaparak büyük bir heyecanla Elvis Presley’in evine gitmek üzere kamp yerinden ayrıldık. Hava güneşli ve hava durumunu kontrol ettiğimizde hep açık gösteriyordu. Akşam yağacak yağmur ile ilgili hava tahmininde en ufak bir belirti yoktu. Bizde çok önemsemeden motosiklet botlarımızı ve yağmurluklarımızı çadırda bırakıp gayet rahat şekilde kamptan ayrıldık.

Memphis Gezilecek Yerler ve Anılarımız

GracelandRock ‘n’ Roll’un kralı Elvis Presley, doğduğu şehir Tupelo‘daki fakir hayatından sonra 1957 yılında 22 yaşındayken Graceland’deki hayalindeki eve sahip olmuş. Malikanesinin her odasını özenle kendi zevkine göre döşemiş. Ağustos 1977’de kalp krizi geçirerek vefat ettiği bina ve etrafındaki arazi 1982 yılında müzeye dönüştürülmüş ve yapı 2006 yılında Ulusal Tarihi Anıtlar kapsamına alınmış. ABD‘de Beyaz Saray ve Biltmore House‘dan sonra en çok ziyaret edilen ev ve her yıl 600.000’in üzerinde ziyaretçi tarafından geziliyor.

graceland-2
Graceland, Memphis
IMG_0704
Graceland

Graceland’a vardığımızda otopark için istenen 10 dolar ücreti talep etmeyip motosikleti park edeceğimiz yeri gösterdiler. Graceland’ı gezmek için birkaç farklı paket program yapmışlar. Biz ekstra müzelerin ve Elvis’in uçaklarını da görebileceğimiz olan paketi seçtik. Elvis’in evi yolun diğer tarafında kalıyor ve otobüslerle tur halinde gidiliyor. Biletinizin üzerinde sıra numarası var. Saat ve sıra numarasına göre otobüsünüze binebiliyorsunuz. Bu esnada vaktinize göre; araba, uçak ve diğer ufak müzeleri dolaşabilirsiniz. Ufak tefek müzeler biraz birbirlerinin tekrarı gibi olmuş. Genelde birçoğunda benzer Elvis’in elbiseleri, plakları, konserleri, seyahatleri ve materyallar sergileniyor. İki uçağının sergilendiği bölümde; büyük uçağın içine girebiliyorsunuz ancak küçük uçağın içine tam olarak girilmiyor. Araba müzesinde birçok farklı arabası ve motosikletlerinin tanıtımı yapılmış.  Ev hariç bu bölümlere yaklaşık 1 ile 2 saat arası harcayabilirsiniz. Bizce Elvis’e olan ilginize göre bu süre daha uzun veya kısa olabilir.

Elvis’in evi ise müze halinde korunmaya alınmış. Evin içinde belli bir düzende geziyorsunuz. Otobüse binerken kulaklıklı bir dinleme sistemi veriyorlar. Evde dolaşırken genel olarak her yerde detaylı bilgileri dinliyebiliyorsunuz. Salonundan, mutfağına, yatak odasından, çalışma odasına, dinlenme odalarından, eğlence odalarına kadar her yeri dolaşıyorsunuz. Plaklarının, kazandığı ödüllerin ve bazı konserlerde giydiği elbiselerinin sergilendiği detaylı açıklamaların bulunduğu güzel bölümler yapmışlar.

IMG_0792-1024x682
Graceland

Evin dışında en etkileyici yer ise Elvis’in ve ailesinin mezarlarının bulunduğu Meditasyon Bahçesi adı ile de anılan bölüm. Elvis’in kendisinin, annesinin, babasının ve babannesinin mezarları burada bulunuyor. Ayrıca Elvis’in ölü doğan ikiz kardeşi için de ufak bir bölüm var. Elvis ailesine çok düşkünmüş. Ailesine ve çevresine her zaman yardımcı olmuş. Dinledikçe ve okudukça etkilenmemek elde değil. Kral, müziği ile beraber çevresine göstermiş olduğu ilgi ile de çok sevilmiş. Evdeki tur da yaklaşık 1 saat civarı sürüyor.

Graceland gerçekten etkileyiciydi. Aslında müzeler veya evden çok Elvis’in hikayesini görmek, dinlemek ve biraz da olsun yaşamak çok etkileyiciydi. Tur sonunda Elvis’e olan hayranlığımız bir kat daha arttı… Onun dışında biraz turistik bir ortam yaratıldığını da belirtmemiz lazım.

Yaklaşık 37 dolarlık bir rakam biraz yüksek kalıyor ama yine de görülmeye değer diye düşünüyoruz. Memphis’e gelince mutlaka yapılacak aktivitilerden bir tanesi olmalı. Eğer bir alt tur paketini almak isterseniz 34 dolar. Daha detaylı bilgi için graceland.com bakabilirsiniz.

IMG_1293
Graceland

Sun Stüdyoları: Graceland’dan sonraki durağımız Elvis’in ilk plağını ve birçok ünlü müzisyenin albümlerini yaptığı Sun Stüdyoları. Girişinde hoş bir kafesi var ancak biz gittiğimizde çok kalabalıktı. Stüdyonun içine 45 dakikalık turlar düzenleniyor. Biz vardığımızda önümüzdeki 2 saatte olacak tüm turlar doluydu. Havanın sıcak olması, kafeteryada yer olmaması sebebi ile sadece fotoğraf çekerek ve içeride tursuz dolaşılan küçük alanı gezerek biraz vakit geçirdik. Bölge çok güvenli olmadığından ve yapılacak başka bir şey olmayınca Beale Sokağına gitmek üzere ayrıldık. Rock ‘n’ Roll’un doğduğu yeri görmek, kafeteryadaki fotoğraflar, plaklar ve görselleri izlemek stüdyoların içine girmesek bile bize yetti. Tur 12 dolar artı vergi.

DSC09165
Sun Stüdyosu – Memphis
IMG_0826
Sun Stüdyosu – Memphis

Stüdyodan ayrıldıktan sonra Beale Sokağına doğru gidiyoruz. Motosikleti kapalı bir garaja bırakıp önce Starbucks’a uğrayıp buzlu kahvelerimizi alarak Martin Luther King’in vurulduğu Lorainne Otel’e gidiyoruz.

Ulusal İnsan Hakları Müzesi (National Civil Rights Museum): Martin Luther King’in vurulduğu Lorrainne Motel’i müze yapmışlar. Müze 2 bölümden oluşuyor. Otelin olduğu ilk ve sokağın karşısında ateşin açıldığı bina da ikinci bölüm. İlk bölüm yaklaşık 15 dakikalık bir film ile başlıyor. Bu filmde köleliğin ilk zamanlarından başlayarak  günümüze kadar yaşananlar kısaca anlatılıyor. Filmden çıktıktan sonra otelin içinde özellikle Amerika’da 1800’lerden sonra yaşanan olaylar, Amerikan iç savaşı, köleliğin kaldırılması ancak özellikle Güney Eyaletlerinde tutuculuğun ve ırkçılığın insafsızca devam etmesi ve bu esnadaki gösteriler, baş kaldırılar anlatılarak Martin Luther King’in odasına kadar geliyorsunuz.

IMG_0888
Martin Luther King’in vurulduğu Lorrainne Motel

Burada gördüklerimizin birçoğunu Atlanta’da bulunan Martin Luther King Müzesi’nde de görmüştük. Gerçekten insanlığınızdan utanacak duruma geliyorsunuz, yapılanlar, yaşananlar içinizi acıtıyor. Kelimeler ile anlatılacak gibi değil. Çok acımasız varlıklar olduğumuzu tekrar hatırlıyoruz. Bir insanın başka bir insana bu kadar vahşice davranabilmesi gerçekten çok acı ve maalesef dünyamız hala ırkçılık sorununu atlatabilmiş değil. Çok üzücü… Kafamızda bu düşünceler ve utançla M.L.King’in vurulmuş olduğu balkonun önüne kadar geliyoruz. Odasını o haliyle tutmuşlar. Açıklamaları okurken yine hüzünleniyoruz. Daha sonra müzenin ikinci bölümüne geçiyoruz. Bu bölümde ateşin edildiği yer, ateşin açıldığı silah, bulunan ip uçları ve katil ile ilgili tüm detaylar var. Müzenin kapanış saati geliyor ve çıkıyoruz. Müze ücreti 15 dolar. Detaylı bilgiler ve müzenin saatleri için www.civilrightsmuseum.org bakabilirsiniz.

IMG_0839
Martin Luther King’in vurulduğu oda
MLK
Martin Luther King

Müzeden çıktıktan sonra Mississippi Nehri’nin kenarına gidiyoruz. Akrobatik uçak gösterisi var. Nehrin kıyısı inanılmaz dolu. Bir saat kadar bizde gösteriyi keyifle izliyoruz. Akşam yemeği ve müziğe doymak için Beale Sokağına gidiyoruz.

DSC09188
Akrobatik Uçak Gösterisi – Mississippi Nehri

Beale Sokağı (Beale Street): Şehrin kalbi neredeyse 24 saat canlı olan bu sokak diyebiliriz. New Orleans’da Bourbon sokağına benzettik. Sokağın girişi B&B Kings’in kulübü ile başlayıp sağlı sollu barlar, kulüpler, restoranlar ile devam ediyor. Neredeyse her birinde sürekli canlı müzik var. Akşamları mekanlara girerken 5-10 dolar gibi bir giriş ücreti alıyorlar. Sınırsız giriş çıkış yapabiliyorsunuz. Canlı performanslar 40-45 dakika kadar sürüyor ve sonra yarım saatlik ara oluyor. O esnada başka bir mekana gidip müzik dinlemeye devam edebiliyorsunuz. Biz 2 gün boyunca müziğe doyduk. Mekanlardan ayrılmak istemedik.

IMG_1329
Beale Street – Memphis

Akşam üzeri Ayfer’e keşke bir akşam şehir içinde kalsaydık. Gece Beale Sokağın iyice tadını çıkartırdık diye söylemiştim. Bu dileğim hiç tahmin etmediğimiz şekilde gerçekleşti.

Akşam hiç hesapta olmayan yağmur fena bastırdı. Ne yapsak etsek derken bir kafeye girip yağmur etkisini kaybedene kadar kahve içelim bari diye düşündük. Gündüz çektiğimiz videolardan ve paylaşımlardan her ikimizin de cep telefonlarımızın şarjları neredeyse bitmek üzereydi. Şarj cihazlarımızı da maalesef çadırda bırakmıştık. Kafeteryada çalışan bir personelden aldığımız şarj cihazı sayesinde sorunumuzu çözdük. Bu sırada yağmur şiddetini arttırarak devam edince acaba kampa dönmesek mi diye düşünmeye başladık. Yağmurluklarımız ile botlarımızı da çadırda bırakmıştık ve çadırın durumu hakkında hiç fikrimiz yoktu. Telefondan otel baktık ama şehir içinde  hiç yer yoktu. Şehrin farklı yerlerinde bulduğumuz oteller için kafeteryada bize yardımcı olan arkadaş tehlikeli, özellikle akşam tavsiye etmeyince kafamız biraz daha karıştı. Yağmur azalınca şehir içindeki otellere bakarız diye düşünerek beklemeye devam ettik. Bu esnada kamp için parkın saat akşam 10:00’da kapılarının kapatıldığını ve girebilmemizin kolay olmayacağını düşünürken yağmurun kamp yerinde daha şiddetli olabileceğini de hesap edip motoru kapalı parkta bırakıp kendimize otel bulmaya karar verdik. İlk baktığımız otel Holiday Inn’de kalan son odayı alıp bazı eşyalarımızı bıraktıktan sonra tekrar Beale Sokağına geri döndük. Bu sefer de sokağın girişindeki gündüz olmayan sırayı ve güvenlik kontrolünü görünce şaşırdık. Neredeyse yarım saat kadar bekledikten sonra güvenlikten geçip sokağa adım attık. Su dahil içecek alınmıyor, bütün çantalar aranıyor. Farklı yerlerde müzik dinledikten sonra otelimize döndük.

IMG_0937
Beale Street – Memphis

Sabah kahvaltımızı yapıp önce kamp alanına uğruyoruz. Şiddetli yağmurun etkisi ile kamp alanından ayrılanlar olmuş neyse ki çadırda sorun yok. Çadırın yağmurluğunu iyice gerip  Arkansas tarafında Mississippi Nehri’nin yanından uzanan tavsiye edilen motosiklet yollarından birine gitmek için çıkıyoruz. Memphis şehri, Tennessee ve Arkansas eyaletlerinin sınırında bulunuyor. Köprüyü geçtikten sonra gideceğimiz istikamette havanın hızla karardığını takip ediyoruz. Hava durumu bugün de yağmur göstermiyordu; ama tutturamıyorlar galiba. Hava böyle olunca tekrar şehre dönüyoruz. Bugün botlarımız ve yağmurluklarımız yanımızda. Motosikleti kapalı otoparka park ediyoruz daha kasklarımızı çıkarmadan sanki gök yarılıyor. Yaklaşık 2-3 saat şiddetli yağmur yağıyor. Bizde bu süreci yemek yiyip kahve içerek değerlendiriyoruz.

IMG_0954
Downtown Memphis

Bu arada trafik ışıklarında beklerken önümüzden geçen ‘Zeynep’ plakalı araba dikkatimizi çekiyor. Arkasından ‘Naber Zeynep’ diye seslenince Zeynep geri geliyor ve tanışıyoruz. Zeynep New York’da yaşıyor ve iki haftalık tura çıkmış amacı Los Angeles’a kadar gidip geri dönmek. Akşam New Orleans’da olmayı hedefliyor. O yüzden fazla oyalanmadan yola çıkıyor. Zeynep yolun açık olsun.

Beale Sokağında Blues ve Rock’a doyuyoruz. Aklımız Beale Sokağı’nda kalsa da akşam çok geç olmadan kamp alanına dönüyoruz.

IMG_1306
Mississippi Nehri – Memphis

Sabah toparlanıp Atlanta’ya evimize doğru yola çıkıyoruz. Yolda Elvis’in doğduğu şehre Tupelo’ya uğramayı ihmal etmiyoruz. Akşam sorunsuz bir şekilde evimize varıyoruz.

Memphis’te Kaldığımız Otel ve Kamp alanı hakkında düşüncelerimiz;

Holiday Inn (Memphis Downtown): Zorunluluktan kaldığımız otelin odasını sadece yatmak için kullandık. Gecesi vergi dahil iki kişi oda fiyatı 242 dolar  ve otopark için gecesine ekstra 9 dolar alıyorlar. Biz motosiklet ile otoparka giriş yaparken kapıdaki arkadaş Georgia plakasını görünce nereden geldiniz muhabbeti yaptı. O da Georgia’lıymış ve özellike Atlanta’nın bizim oturduğumuz bölgesinde büyümüş. Bize kapıyı açtı ve giriş fişi vermedi. Kısacası hemşeri desteği oldu.

İyi tarafları: Otel şehrin merkezinde. Her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Beale Sokağına birkaç cadde uzak olması aslında avantaj çünkü Beale Sokağına doğru bakan otellerde sokaktan gelen gürültü yüzünden erken yatmak isterseniz uyumanız zor olur.

Kötü tarafları: Bu rakama değecek bir otel değil ama mecbur kalındığında kalınabilir. Erken rezervasyon yapılmasi halinde rakam daha uygun olacaktır.

Meeman-Shelby State Park: Memphis şehrinden yaklaşık 20 mil kadar kuzeyde kalıyor. Şehrin içine ulaşmak yaklaşık yarım saat kadar sürüyor. Kamp alanları, yürüyüş yolları, Mississippi Nehri kenarında olması ile senede yaklaşık bir buçuk milyon ziyaretçisi olan bir eyalet parkı. Bize en çok sorulan sorulardan biri kamp alanının güvenli olup olmadığı hakkında oluyor. Evet kamp alanı gayet güvenli. Kamp alanı için 3 gecesi toplamda 68 dolar verdik. Gecesi 20 dolar + vergi. Web sitesinden detaylı inceleyebilirsiniz.

memphis kamp
Meeman-Shelby State Park

Kamp alanında banyo ve tuvaletlerin olduğu bölüm çok iyi değildi ama tadilat yapılacakmış. Çok fazla sivrisinek ve küçük sinekler var. İki cins zehirli yılan olduğu ve yürüyüş yollarında bastığımız yerlere dikkat etmemiz konusunda uyarıldık. Kullanmadık ama parkın içinde girişi ücretli olan bir havuz var. Mississippi Nehri’nde balık tutmak ise diğer bir aktivite….

Memphis Yeme-İçme ve Gittiğimiz Restoranlar, Barlar

General Store: Meeman Shelby State Park’ın girişine çok yakın. Kafesi, restoranı ve kamp için gerekli malzemeleri temin edebileceğiniz marketi var. Cuma akşamları saat 6:00 ile 9:00 arası biftek gecesi ve canlı müzik var. Her gittiğimizde gündüz de canlı müzik vardı. Sahibi Türk olduğumuzu öğrenince çok ilgilendi. Etrafa bağırarak bizim Türk olduğumuzu ve orada olmamızdan çok memnun olduğunu belirtti. Motosikletçiler tarafından da oldukça talep gören bir mekan, her uğradığımızda çok fazla motorcu vardı. Çok güzel sohbetlerin yapıldığını belirtelim.

BB King’s Blues Club: Ünlü Blues ustasının kulübü, Beale Sokağında mutlaka gidilecek yerlerden bir tanesi. Yemek için gittiğimizde 1,5 saatlik bekleme sırası vardı ve çok aç olduğumuzdan o kadar bekleyemedik. Aklınızda bulunsun çok kalabalık oluyor. Yemekten sonra gecenin ilerleyen saatlerinde gelmek üzere mekandan ayrıldık. Blues dinlemek istiyorsanız önceliğiniz burası olsun, sadece müzik dinleyip bir şeyler de içebiliyorsunuz. Giriş ücreti 10 dolar, şişe bira 7-8 dolar

Blues City Café: B&B King’s Blues kulübünün hemen karşısında yer alıyor. Biz gititğimizde çalan grup hem Rock hem Blues resitali verdi. Mekandan zor ayrıldık. Şişe bira 3.75 dolar, yerel fıçı bira 6 dolar. Akşam saati restoran bölümü dolu oluyor.

Silky O’Sullivans Bar: İrlanda barı olan mekan açık ve kapalı bölümleri ile olduça geniş bir alana yayılmış. Birkaç saatimizi açık havadaki bölümünde canlı müzik dinleyerek geçirdik. Müzikler gayet başarılıydı. Giriş ücreti 5 dolar, fıçı bira küçük boy 3,5 dolar, kokteyler 7-8 dolar.

Hard Rock Café: B&B Kings’de yer bulamayınca Hard Rock Cafe’yi görünce fazla düşünmeden akşam yemeğimizi burada yemeğe karar verdik. Genel olarak yemek kalitesi hemen hemen ABD’nin her yerinde aynı ve fena değildi.

Beale Sokağında yürürken ayrıca bir yere girmeden açık havada canlı müzik dinleyebiliyorsunuz. Sokağın ortasında yer alan parkta canlı müzik oluyor. Izgara büyük tavuk butları da tezgahlarda satılıyor, herkesin elinde kocaman tavuk butlarına denk gelebilirsiniz.

Memphis fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz.  Memphis Fotoğraflarımız

Graceland fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz.  Graceland Fotoğraflarımız

Tavsiyeler

  • Kapalı otoparklar genellikle hafta sonu günlük 10 dolar hafta içi saatli maksimum 15 dolar.
  • Beale Sokağına doğru bakan otellerde sokaktan gelen gürültü yüzünden erken yatmak isterseniz uyumanız zor olur.
  • Memphis şehrinin genel olarak doğu tarafının daha güvenli ve güney ile kuzeyinin ise çok güvenli olmadığını duyduk.
  • Bizim gittiğimiz dönemden mi emin değiliz ancak Beale Sokağı gece inanılmaz kalabalık oluyor. Gece saat 2’de bile sokağa giriş için sıra vardı. Sokağa akşam belli bir saatten sonra güvenlik kontrolü yapılarak giriliyor ve her türlü alkollü alkolsüz içecek girişi yasak.

4 Yorum

  1. Burak BIÇAKHAN Burak BIÇAKHAN

    Bu sene iş gezilerimden birisinin sonuna çocukluk hayalim olan Graceland’i görmek için nihayet 4 günlük bir Memphis süresi ekleyebildim. Yazdıklarınız sadece Graceland için değil, tüm Memphis+Nashville gezim için inanamayacağınız kadar yardımcı oldu. Sürem çok kısıtlı olduğu için Chattanooga, RCA, Lorrainne Motel’i göremedim ancak görebildiklerim bile fazlasıyla yeterli oldu. Göremediklerim için de artık bir dahaki sefere diyorum.
    Bu çok faydalı bilgileri bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim.

    • ayferonur ayferonur

      Yazılarımızın faydalı olmasına çok sevindik. Geri dönüp yorum yazdığınız için de çok teşekkür ederiz. Umarız en kısa zamanda eksik kalan yerleri de tamamlarsınız. Selamlar…

  2. M Caglar Erozgen M Caglar Erozgen

    Ne yalan söyleyeyim ABD hiç ilgimi çekmiyor… Fakat Rock’n Roll, Blues, Jazz dinleyip de Memphis’i merak etmemek mümkün mü? Sadece Elvis’in değil, Aretha Franklin, Johnny Cash, BB King ve daha nicelerinin yolu Memphis’den geçmiş. Yazı harika olmuş, ilgimi çekmeyen ABD’yi bile -en azından Memphis’i- görmek istedim… Ellerinize sağlık

    • Ayferonur Ayferonur

      Çok teşekkürler Çağlar…Memphis gerçekten bizi gençlik yıllarımıza götürdü. Lise yıllarında dinlediğimiz grupların veya sanatçıların bu şehirden geçmiş olmaları, bu şehirde ilk plaklarını yapmış olmaları, onları hissetmek gerçekten güzeldi. Yan not olarak, doğa bu ülkeye gerçekten çok cömert davranmış ve bunu sunmayı çok iyi biliyorlar, reklam da çok iyiler. İlginiz için çok teşekkürler….

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir