Antarktika Turu 3.gün
Dün gece bir önceki geceye göre biraz daha sallantılı geçti. Özellikle ilk saatler uyumak pek mümkün olmadı. Sabaha karşı uykuya tam daldığımız sırada ekip liderinin günaydın saat 7.30 anonsu ile uyanıyoruz. Günün genel bilgilerini dinledikten sonra saat 8.00’de kahvaltı başlayacağından tekrar uyumayı denemiyoruz. Hava durgun ama sisliymiş, güverteden baktığımızda da sadece sis bulutu görülüyor. Kahvaltıda James’e denk geliyoruz, bugün daha iyiymiş.
Bugünkü aktivite içeriği dün geceden panolarda yerini almıştı. Günümüz yarınki ilk karaya çıkışımızın hazırlığı ile geçeceğe benziyor. Ayrıca geminin kitaplığından da oldukça vakit geçirilecek gibi duruyor.
Kahvaltı sonrasında, karaya çıktığımızda neler yapacağımız ve uyarılar konusunda toplantı var. Saat 10.00’da katıldığımız toplantıda bizi karaya çıkaracakları zodiac botuna biniş iniş gibi bilgiler ve karadaki sıkı kurallar dizisi anlatılıyor. Su hariç yanımızda hiçbir şey götüremeyeceğiz. Sigara içenler için kötü haber; karada içmek yasak. Penguenlere 5 metreden daha fazla yaklaşmak yasak ama onlar size yaklaşırsa ayrı onlara kural yok 🙂 Özellikle gençleri meraklı olup yaklaşıyormuş, umarız gelirler ve daha yakından fotoğraflama şansımız olur. Ayfer, can atıyor dokunabilir miyim diye ama yasak 🙁 Deniz aslanları ise bu bölgede ekstra büyükmüş ve ısırabiliyorlarmış, o yüzden 15 metre uzaktan izlememiz konusunda uyardılar. Oradaki yaşamı hem korumak hem de bir hastalık vs. taşımamak için kıyafet ve botlarımız da hem inişte hem de binişte ekstra dezenfekte edilecekmiş.
Evet, sıkı kuralları öğrendiğimize göre güverte zamanı diyerek temiz havaya çıkıyoruz. Hafiften sallanıyoruz ama hava süper, ısı tahminimizden çok daha iyi. Biraz hava ve tekrar içeriye, evet öğle yemeği için zaman yaklaşıyor. Yemekler yine çok lezzetli. Yarın karada giyineceğimiz mont, pantalon ve taşıyacağımız çantaları vakumla temizlemek için barın orada toplanılıyor. Eşyaların temizliğinin ardından botlarımız ve zodiac botunda giyinilecek ona özel can yeleklerimiz dağıtılıyor. Karaya inme heyecanı başladı bile bakalım neler göreceğiz. İlk durağımız Half Moon Adası olacakmış öğleden sonra ise Whalers Koyuna gidilecekmiş.
Bulunduğumuz dönem balinaların kuzeye göç dönemi olduğundan gemiden de izleme şansımızın çok yüksek olduğunu söylüyorlar ve öyle de oluyor. Akşam üzeri iki kere anons yapılıyor uzaktan da olsa su yüzüne çıkıp dalmalarını izlemek hepimizi heyecanlandırıyor. Alaska‘da katıldığımız tekne turunda da görmüştük ama bunun yeri de ayrı 🙂 İsteyenlere kaptan köşkünden de izlemesine izin veriliyor. Cam arkasından da olsa kötü hava şartlarında keyifli oluyor.
Akşam yemeğinde bu sefer İsviçreli çift ve iki gemi görevlisi ile birlikteyiz. Yine keyifli sohbet eşliğinde yemeğimizi yedikten sonra “Frozen Planet-Kutuplar Atlası” serisinin 2.sini izliyoruz. İlkbahar mevsiminde, Kutuplarda yaşayan canlıların hayatlarındaki ve doğasındaki değişiklikler hakkında bilgi sahibi oluyoruz.
Yarın sabah daha erken kalkacağımızdan fazla oyalanmadan yatıyoruz. Hem sarsıntı azaldığından hem de gemideki yaşantıya alışmaya başladığımızdan bugün akşam deniz tutmasına karşı aldığımız ilaçlardan içme gereği duymuyoruz. Yarınki ilk karaya çıkış heyecanı hepimizi sarmış vaziyette…
6 Yorum
gemide internet oluyo mu olmuyo mu varsa ne derece iyi cevaplarsanız sevinirim
Merhaba,
Gemide internet oluyor ancak ücretli. Bizim olduğumuz gemideki rakamlar ise;
20 MB : 15 euro
50 MB : 30 euro
100 MB : 60 euro
Biz kullanmadık ama kullananların da pek memnun olmadığını duyduk.
İsterseniz sadece email adresi alıp kullanabiliyorsunuz. Turun uzunluğuna göre 15 euro’dan başlayıp 50 eura’ya kadar çıkıyor. (Turlar 7 ile 30 gün arası değişiyor)
Harika bir 12 günlük serüveni heyecan ve ilgi ile takip ediyorum ve birçok arkadaşımdan zevkle anlatıyorum teşekkürler
İlkay Hanım,
İlginiz için çok teşekkürler. Sevgiler, selamlar…
Çok heyecanlıyım ve bir çırpıda okudum. Devamına hazırım ☺
Dizi gibi oldu ama internet bağlantımız iyi olduğu sürece seriyi aksatmadan paylaşacağız… Sevgiler…