İskandinavya Yol Notları-2

İskandinavya Yol Notları devam

Tekrar İSVEÇ

İsveç’e girişte herhangi bir kontrol yoktu. Yolun bu bölümlerinde yağmur ve yüksek yerlerde kar vardı. İsveç’e girerken kullandığımız yol E14 ve sonrasında kuzeye doğru E45 nolu takiben devam ettik. Yolumuzun üzerindeki Lit kasabasında Lits Camping’de kaldık. Türkiye’den geliyoruz diye bahsettiğimizde kamp sahibinin küçük kabin fiyatına daha büyük bir kabin vermesine çok müteşekkür olduk. Gece saat 11 civarı ilk kuzey ışıkları deneyimimizi yaşadık. Ağaçların arasında kaldığımız için tecrübesizliğimize geldi. Daha iyi gözlem yapabileceğimiz bir alana gidebilseydik çok daha iyi izleyebilirdik.

29 Ekim sabahı erkenden kabinden ayrıldık. Bugün yaklaşık 850 km’lik yolumuz var. Yol boyu çok güzel manzaralı orman ve göller geçerken çok fazla kamp alanı olması dikkatimizi çekti. Artık Laponya bölgesindeyiz. Yoğun kar yağışı ile Kiruna’ya vardık. İlk akşam için Camp Ripan‘da kaldık. (İsminden kamp yeri diye düşünmeyin otel bölümü ve kabinleri var) Gece kuzey ışıkları için beklenti çok büyüktü ancak beklediğimiz gibi olmadı. Işıklar bir süre belirdikten sonra bir daha aynı şekilde görülmediler.

Not: Kuzey ışıklarını için Aurora isimli uygulamayı indirdikten sonra takip edebilirsiniz.  KP oranı 5 ve üstü ise ışıkları görme şansınız fazla demektir.

30 Ekim günü önce Buz Otel’e gittik. Otel bölümünü gezmek için kişi başı 295 NOK  giriş ücreti var. Çok gerekli değil diye düşünerek otelin içini gezmedik. Biraz turist tuzağı gibi geldi bize. Alta Kamp alanına gittik, hem ortamını beğendiğimizden hem de kuzey ışıklarını buradan daha iyi izleyebileceğimizi düşündüğümüzden akşam için kabin ayarladık. Bu akşam da kuzey ışıkları için beklenti yüksek.

Daha sonra Kiruna şehrini dolaştık. Burası dünyanın en büyük demir madenlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Hatta madeni gezebileceğiniz bir müzesi var. Maden şehrin altyapısını etkilediği için şehir taşınmaya başlamış. Akşam yine kuzey ışıkları beklentimizin altında kaldı. Ancak gökyüzü müthiş parıltılı ve güzeldi. Yıldızları izlemek bile büyük keyif verdi.

31 Ekim akşamına Alta Kamp’ta yer olmayınca Kiruna’dan ayrıldık. Kuzey ışıklarının görünme olasılığının fazla olduğu Abisko‘ya doğru gittik. Abisko’nun da doğası enfes. Hem yazın hem kışın gelip gezmek lazım buraları diye düşündük. Yoğun tipi yüzünden akşam için burada kalmaktan vaz geçip Lofoten Adaları’na doğru devam etme kararı aldık.

Tekrar NORVEÇ

Yolumuzun üzerinde ikinci dünya savaşında Hitler’in ilk yenilgisini aldığı Narvik şehrinden geçtik. Akşam Bogen kasabasına kadar gelip geceyi Bogen Hostel’de geçirdik. Kuzey kutup dairesini geçtiğimizden bu yana akşamları havanın müsade ettiği durumlarda kuzey ışıklarının yeşil rengini hemen hemen her yerden görebiliyoruz.

Lofoten Adaları – İskandinavya

1 Kasım sabahı Bogen’den ayrılıp Lofoten Adaları için hedefimiz olan A kasabasına doğru devam ettik. Yağmurlu havaya rağmen; Lofoten Adası’nın güzel kasabaları arasında, mavinin yalçın kayalarla buluştuğu enfes koylarını izleyerek keyifli bir yol yaptık. Yolumuzun üzerindeki Svolvaer küçük ama sevimli, Henningsvaer coğrafyası ile büyüleyici, Stamsund’da pek bir şey göremedik, Ramberg sahili ile etkileyici yol boyu ara sıra Karayip etkisi yaratan koyların görselliğinde kalacağımız Sorvagen‘e geldik. Burada 2 gece airbnb üzerinden kiraladığımız bir evde kaldık.

2 Kasım sabahına A kasabasını dolaşarak başladık. Sezon dışı olunca birçok yer kapalıydı, yazın daha hareketlidir. Daha sonra Reine kasabasına gittik.

Reine de sezon olmayınca epey sakindi, 1-2 dükkan hariç açık bir yer göremedik. Akşam yine kuzey ışıkları avına çıktık, biraz dolaştık ama şansımız yaver gitmedi. Havanın yağmurlu ve bulutlu olması şansınızı düşüren etkenler arasında.

Not: Sezon dışında bu bölgeye gelmişseniz A ve Reine’de hemen hemen her yer kapalı olduğunu düşünerek Ramberg‘de kalmak mantıklı. Bu 2 kasaba görüldükten sonra dönüşte Ramberg’de kalınabilir. Ayrıca Ramberg özellikle kuzeye doğru geniş bir gözlem alanı sunduğu için kuzey ışıklarını görmek açısından da daha iyi bir alternatif olabilir.

3 Kasım günü Norveç’te özellikle sezon dışında bazı feribot seferlerinin yapılmadığını maalesef fazladan 4 saat yol yaparak öğrendik. Senja‘yı gezmek amacıyla feribotun kalktığı Andenes’e doğru yola çıktık. Andenes’e geldiğimizde ise kışın feribotların çalışmadığını öğrendik. Akşam saatlerinde Bogen’e ulaşıp geçen sefer kaldığımız yerde kaldık. Bir gece önce müthiş bir kuzey ışıkları şovu olduğunu öğrenince üzüldük ama yapılacak bir şey yok avcılığa devam 🙂

Bu gece de ışıklar biraz kendini gösterdi. Işıkları izlemeye gittiğimiz yere gelen bir kişi 34 plakayı görünce İstanbul’dan arabayla geldiğimize çok şaşırdı. Kardeşinin de eşi Türk çıktı. Norveç’teki başka bir Türk hikayemiz daha oldu ama bu daha son değil.

Kuzeye Sürmeye devam…

4 Kasım sabahı Tromso’ya doğru yola çıktık. Yol boyu enfes manzaralı yerlerden geçtik.

Tromso‘ya erken ulaşınca biraz şehri dolaştık sonra arkadaşımız Oya’nın (benimlegez) favorilerinden biri olan Ersfjordbotn’a uğrayıp kalacağımız airbnb evine geçtik. Buralarda artık bol bol geyik görüyoruz.

  Not: Araçları dikkatli kullanmak için özellikle geyiklerin geçtiği yerlerde uyarılar var.

Akşam az da olsa kuzey ışıklarını izleme şansımız oldu. Kaldığımız ev gayet keyifli. Işıkları istediğimiz gibi göremememiş olsak da evin manzarası ve gökyüzü enfes…

5 Kasım günü Tromso‘yu dolaştık. İki Türk gencimizle tanıştık. Birisi psikoloji masterı yapıyor diğeri de dinamik sistemler üzerine çalışıyormuş. Onlarla epey sohbet edip şehri gezmeye devam ettik. Tromso kütüphanesini çok beğendik.

6 Kasım günü yine şehir içine indik. Troll Müzesi‘ni gezdik. Kişi başı 130 Nok. Daha çok çocuklar için açılmış olan müze büyükler için de bilgilendirici detayları ile gezilebilir. Bu akşam Tromso’da son gecemiz, yarın Alta’ya doğru devam edeceğiz.

Kuzeye doğru devam…

7 Kasım sabahı kar yağışı altında Tromso’dan ayrıldık. Yol boyunca kar yağışı yer yer devam etti. Alta Müzesi’ne kapanmadan yetiştik. Alta müzesi teşhir ettiği özellikle 6000-7000 yıllık kaya çizimleri ile görülmeye değer. Kuzey ışıkları, Alta ve civarı, Sami halkı, dünyanın oluşumunun evrelerinin de sergilendiği müze 2-3 saati hak ediyor.

Hava kararırken çıktığımız müzeden şehrin içindeki Kuzey Işıkları Katedralini görmeye gittik. Katedral kapalı olunca dışarıdan fotoğraf çekebildik.

Daha sonra kalmayı planladığımız Alta River Kamp alanına gittik. Akşam için kabin ayarladık. Bu sırada kar yağışı iyice arttı. Kar durduktan sonra gökyüzü açılınca KP değeri yükseldi. Alta şehrinde kuzey ışıklarının en iyi göründüğü Lathari plajına gittik. 1 saat kadar sonra kuzey ışıkları kendini gösterdi. Günlerdir beklediğimiz ışıkları Alta’da çok daha iyi gözlemleyebildik.

Çekimlerimizden oluşan bir videoyu youtube veya instagram hesabımızdan izleyebilirsiniz.   

Instagram için linkimiz

Işıkları tanımlamak için bir yerlinin şu tanımı duygularımıza ses olacaktır.

“Sizin Aurora dediğiniz şey, bizim ölmüş atalarımızın gökyüzünde dans eden ruhlarıdır. Eğer görecek olursanız, siz de onlar için dua edin.”

8 Kasım sabahı Nordkapp‘a ulaşmak için sabah erkenden yola çıktık. Alta – Skaidi ve Skaidi – Olderfjord’a inene kadar yoğun kar yağışı vardı. Hatta yol kıyısındaki kırmızı çubuklardan yolun nerede olduğunu takip ettiğimiz yerler dahi oldu. Nordkapp‘a yaklaşırken de sert rüzgar ve kar yağışı ile karşılaştık. Rüzgar yüzünden yer yer yol kaygandı. Bu şartlarda bisiklet ile Nordkapp’e doğru giden bir arkadaşı görünce kendisini takdir ettik.

Avrupa’nın en kuzeyine ulaştık, bundan sonra Sicilya’ya kadar hep güneye süreceğiz 🙂

Nordkapp dönüşü en kuzeyde yer alan balıkçı kasabası Skarsvag ve daha sonra Honingsvag kasabalarına uğradık. Skarsvag çok küçük bir köy sadece bir dükkan-kafe açıktı. Honingsvag ise daha büyükçe bir kasaba, aslında bir gece burada kalınabilir. Biz Olderfjord’da bir yer gördüğümüz için yola devam ettik. Ancak Olderfjord’da gördüğümüz yerde ne ilgilenen oldu ne de telefona cevap veren. Ayrıca etrafta kimseyi göremedik. Lakselv‘e kadar sürdük ve zor da olsa bir yer bulup gece konaklamayı burada yaptık.

9 Kasım sabahı otelin kahvaltı salonunda Türk bir arkadaş ile tanıştık. Alta’da yaşıyormuş. Alta’da 6 Türk ailesinin yaşadığını söyledi. Şaşırmadık desek yalan olur, kaç hane var da 6’sı Türkiye’den yerleşmiş 🙂 Bugün Finlandiya‘ya geçip güneye doğru yolculuğumuza devam edeceğiz.

Yolumuzun üzerindeki Karasjok Kasabası’ndaki Sami Müzesi’ne uğradık. Sami kültürünü ve geçmişini öğrenmek için güzel bir müze ayrıca Karasjok kasabasında da kalmak için fazla seçenek varmış. Bilseydik Lakeslv yerine buraya kadar gelirdik. Kar yağışının devam etmesi ve erkenden havanın kararması bu bölgede planlama yaparken zorluyor. Coğrafya ve doğa ile mücadele gerekiyor. Müzeyi gezdikten sonra Finlandiya’ya geçtik.

FİNLANDİYA

Sınır geçişinde kontrol yoktu. Kullandığımız 92 nolu yol orman içinden geçiyor ve kar kaplıydı. Ağaçların üzerindeki kar kitlesi çok güzel görüntüler veriyordu. Yolumuzu ara sıra ise çok güzel Ren geyikleri kesiyordu.

Yol üzerinde herhangi bir dinlenme alanı veya benzin istasyonu hatırlamıyoruz. E75 nolu yola çıktıktan sonra benzinlik ve dinlenme alanları görmeye başladık.

İnari civarı çok turistik ve güzel. Kar altındaki hali de çok güzel olan bölgenin yazın da çok keyifli olduğunu düşünüyoruz. Biz İvalo’ya kadar devam ettikten sonra geceyi İvalo Kamp alanında kabinde geçirdik. Gece boyunca kar yağışı devam etti ve manzarayı izlemeye doyamadık.

10 Kasım günü güneye doğru yolumuza devam ettik. Rovaniemi‘ye geldiğimizde Kutup Dairesi’nin de (Arctic Circle) geçtiği Santa Klaus’un evinin olduğu alana girdik. Santa Klaus‘un evinde kendisi ile fotoğraf çektirmek isterseniz burası tam bir turist tuzağı, tabii ki ücretli 🙂

Belki çocuklu aileler için cazip gelebilir. Biz çektirmedik. Alanda restoranlar, kafeler, geyik gezdirme alanı, kutup dairesinin geçtiği yer ve birçok turistik eşya satan dükkanlar var. Çocuklara daha fazla hitap ettiğini söyleyebiliriz. -2 derecede kutup dairesi pozumuzu verip şehre doğru devam ettik.

Aracımızın yağ değişim süresi gelmişti ve bizi başka bir sürpriz bekliyordu. Buradaki Toyota servisine uğradığımızda bize çok yardımcı oldular. 1-2 saat kadar beklersek aracı araya alacaklarını söylediler. Bekleme salonuna geçtiğimizde Alanya kart postallrını görmemiz ilk sürpriz oldu.

Araç bitip hazır olduktan sonra yanımıza yaklaşan Toyota çalışanı elindeki telefonu bize uzattı. Ne oluyor bir şeyler mi unuttular derken karşımızdaki Hüdaverdi Bey bizi yemeğe davet etmesi ile şok olduk. Toyota çalışanı oğluymuş, 34 plaka aracı görünce babasını arayıp haber vermiş.

Biz de Hüdaverdi Bey’in davetini kırmayıp işlettiği restorana uğradık. Hem sohbet ettik hem karnımızı doyurduk. Üstüne bir de Türk çayımızı keyifle içtik. Kendisine buradan tekrar teşekkür ederiz. Eğer yolunuz düşerse Sweet Home Restaurant diye aratırsanız çok rahat bulursunuz.

Akşam Motelli Rovaniemi‘de kabinde kaldık. Akşam soğuk elverdiğince şehri turladık. Yaklaşan Noel sebebiyle şehrin içi ışıl ışıldı. Ayrıca yağan kar ile göze keyifli gözüküyordu.

11 Kasım sabahı karışık yağmur ve kar yağışı ile yola çıktık. Günlerdir kar yağışı ile devam eden yolculuğumuz bugünden sonra yerini soğuk ve güneşe bıraktı. Yolumuzun üzerindeki Kemi şehrine girdik ama görülecek bir şey bulamadık. Devamında Oulu şehrine uğradık. Burada bizi çok sert soğuk rüzgar karşıladı. Deniz kıyısındaki restoran ve kafeler kapalıydı. Kesinlikle yazın daha keyiflidir.

Oulu sonrasında içeriden mi yoksa deniz kıyısından mı güneye doğru inelim diye düşündük. Deniz kıyısı daha keyifli olur diye Vaasa şehrine doğru yola devam ettik. Geceyi Kokkola’yı geçtikten sonra bir motelde konaklayarak geçirdik. Kalanların arasında yemek yapan bir Hintli olmasaydı ve ortalık sevmediğimiz köri kokmasaydı daha keyifli bir gece olabilirdi 🙂

12 Kasım sabahı önce Vaasa kasabasına uğradık. Çok rüzgarlı olunca maalesef çok dolaşamadık. Vaasa kasabasının 1600’lerde kurulduğu tarihi alanı dolaştıktan sonra yolumuza devam ettik.

Vaasa sonrası yolculuğumuzdaki en değişik kasabalardan bir tanesi olan Rauma kasabasına geldik. Burası ahşap evleri ile kesinlikle görülmeye değer bir yer.

Rauma’da dolaştıktan sonra Turku‘ya doğru devam ettik. Hem aracı park edecek yer bulamadık hem de hava kararmaya başlayınca 1200’lerden kalma Turku kalesini dolaşamadık. Turku katedralini fotoğraflayarak Helsinki’ye devam ettik. Helsinki’de kalacak yerimizi önceden ayarlamasaydık Turku’da bir gece kalırdık. Turku, keyifli bir şehir izlenimi bıraktı.

13 Kasım gününü Helsinki‘ye ayırdık. Suomanlinna Adası turu, Esplanade Parkı, Uspenski Katedrali, kayaların içine yapılmış Temppeliaukio Kilisesi, tren istasyonu, muazzam kütüphanesi ile Helsinki’yi bol bol adımladık. Yaklaşan Noel sebebiyle de ışıl ışıl olan sokaklar göz alıcıydı.

14 Kasım günü önce Helsinki’nin içine gittik. Aracı Olimpiyat stadının oraya bıraktık. Ev sahibimizin verdiği mavi disk ile 4 saat ücretsiz park edebildik. Tram ile şehrin içine gidip geldik. Öğleden sonra ise Porvoo kasabasına gittik. Porvoo’nun kuruluşu 1300’lere dayanıyor. Ahşap evleri, sakin huzurlu ortamı ve kafeleri ile görülmeye kesinlikle değer.

Bugün İskandinavya‘daki son günümüz, yarın Estonya‘ya feribot ile geçiyoruz.

            Not: Otoparklarda mavi disk Avrupa’nın birçok ülkesinde kullanılıyor. Mavi diski kullanıldığı yerlerde yaşayanlara veriyorlar. Otoparklara geldiğinizde mavi disk ile kalabileceğiniz maksimum süre yazıyor. Eğer kaldığınız yerden mavi disk edinirseniz aracınızda kullanabiliyorsunuz. Diske gelmiş olduğunuz saati ayarlıyorsunuz. Bazı yerlerde 4 saate kadar ücretsiz bırakabiliyorsunuz.

            Not: Norveç için hem feribot geçişleri hem de otoyol için internetten plakanız ve kredi kartınız ile üye oluyorsunuz. Geçiş ücretleri otomatik çekiliyor. Web sayfası epass24.com

Yaklaşık 32 gün geçirdiğimiz İskandinav ülkeleri sakinliği, modernliği, eşsiz manzaraları, keyifli yolları, özellikle daha sıcak bulduğumuz Norveç’lileri, denk geldiğimiz enteresan Türkiye bağlantılı hikayeleri ve süprizleri, kar altında gördüğümüz muazzam doğası, izlemeye doyamadığımız kuzey ışıkları ile dolu dolu geçti.

İskandinavya’yı ileride bahar veya yaz aylarında tekrar gelmeli diye güzel hayaller kurarak geride bırakarak Baltık ülkelerine doğru yolumuza devam ettik.

Yol notlarının ilk bölümünü okumak için linki tıklayabilirsiniz.

Keyifli geziler…

Ayfer & Onur Öznar

Faceboook : AyferOnur Seyahatnamesi

Instagram : AyferOnur Seyahatnamesi

Youtube: AyferOnur Seyahatnamesi