Dawson City – Vancouver Arası Yol Notları
Updates Between Dawson City – Vancouver, Canada
Dawson City ile Vancouver, Kanada arasındaki yol notlarımızı hem Türkçe hem de İngilizce okuyabilirsiniz.
You can read our road trip notes from Dawson City to Vancouver in Turkish and English below.
Our route is at the end of the updates.
29.Gün / 29nd Day (TUR / ENG)
Tok – Top Of The World Highway – Canada Border – Dawson City
3 August/Ağustos 2016
Kamp alanından 11’e doğru çıktık. Hedefimiz Tok ile Dawson City arasında yer alan ve Top Of The World Highway diye anılan zorlu yolu geçmek. Chicken kasabasında benzin ve yemek molası veriyoruz. Buraya kadar yol fena değil ara ara toprak ama zemini iyi durumda. Chicken kasabası altın hücumu esnasında kurulmuş, dağların ortasında bir kasaba. Altın eskisi gibi yoksa ne yaparlar ne ederler burada bilemedik. Chicken kasabasından sonra yol yaklaşık 50 km kadar toprak ve ABD-Kanada sınırına kadar olan 5-10 km ise süper kaliteli asfalt. Toprak kısımda çok fazla çukur var. Yol düzgün değil ancak manzaralar yine harika. Fotoğraf ve videolar maalesef gözlerimizin gördüklerini aktarmaya yetmiyor. Kanada sınırı sonrası da 100 km kadar toprak yol. Yer yer mıcır, çukur ve zemin dengesiz. Motor ara ara kendi kafasına göre gidiyor gibi hissetiğimiz çok oldu. Kanada tarafında da manzaralar harika, uçsuz bucaksız dağların arasında giderken 3-5 km sonra geçeceğiniz kıvrımlı dağ yollarını görmek çok keyif veriyor. Yukon üzerinden ücretsiz tekneler ile Dawson City’e geçiliyor. Akşam üzeri varıyoruz. Turizm ofisine uğruyoruz, hoş güzel bir ortamı var. Kalacak yer konusunda da yardımcı oluyorlar ve bir iki oteli tavsiye ediyorlar.
Kaç gündür kamp ve hostelde kalınca bugün otelde kalıp hem çamaşırlarımızı yıkayıp hem de elektronik eşyalarımızı şarj etmek istiyoruz. Akşam üzeri saat 7 gibi kasabada her yer kapanıyor. Varolan tek market de kapanmış. Ama şirin bir Yunan restoranı buluyoruz ve akşam yemeğimizi burada yiyoruz. Altın hücumu esnasında gelişen bir şehirmiş. Bugün ise eski haline benzer şekilde koruyorlar. Vahşi batının şirin kasabalarından… Dolaşırken çok hoşumuza gidiyor ancak birçok yer ya kapanmış ya da satılık. Bugün de altın aramaya gelen çok. Biz altın bulamadık ama onun yerine motorun lastiklerinde kesikler, zincir korumanın düşmesi, gevşeyen vidalar ve çamur içinde kalan motoru bulduk 🙂
Eldorado otelinde gecesi 99 Kanada dolarından kalıyoruz.
We left campground around 11 this morning. We want to pass Top of The World Highway and reach Dawson City today. The road conditions are good between Tok and Chicken cities. There are some parts that road construction still going on. J Do not forget you are in Alaska. The weather is perfect today. No rain expected. Chicken city was established during gold rush but it is a dead town now. The population was 7 according to 2010 Census. We filled up gas and had our lunch here. The road is unpaved after Chicken till 6-7 miles before USA-Canada border. Last miles are super asphalt before border. As soon as you cross border, road is unpaved again. There were couple light showers but showers did not turn the road muddy. The road is about 100 kms unpaved, gravel and lots of potholes till Dawson City. The scenery is spectacular all day along. There is a free ferry connects to Dawson City over Yukon. We stopped by Dawson City visitor center. They helped us to find a room for tonight. Very nice people at the visitor center. The town is one of the center for gold rush. The buildings are still from late 1800’s. Many business are out for sale or closed. The only market in town was closed at 18:00. We met couple bikers who were staying at Bunk House.
We stayed at El Dorado Hotel for 99 CAD per night.
30.Gün / 30th Day (TUR / ENG)
Dawson City – Whitehorse
4 August/Ağustos 2016
Dawson City’den biraz oyalanarak çıkıyoruz. Hedefimizde ise Whitehorse’a ulaşmak var. Sabah yine yola çıktığımızda hava azıcık serin ve yağmur çiseliyor ama kaç gündür daha soğuk olduğu için bizi bu sabahki hava rahatsız etmiyor. Ayrıca havanın yolda açacağını ve ısınacağını bilmek çok iyi hissettiriyor. Stewart geçişine gelmeden 15 km inanılmaz berbat bir yol yapım çalışmasına giriyoruz. Bu son iki haftada girdiğimiz en kötü yol diyebiliriz. Ön teker mıcır ve çamurun içine gömülüyor ve gidonun kontrolu zorlaşıyor. Kazasız belasız geçiyoruz ama biz ve motor tümüyle çamur içinde kalıyoruz. Yine güzel manzaralar eşliğinde yolculuğumuz devam ediyor.
Akşama doğru Whitehorse‘a varıyoruz ve Pioneer RV kamp alanında yer buluyoruz. Çadırı kurduktan sonra ilk işimiz Libertad’ı hemen yıkamak. Bugünkü çamuru ve kullanılan kimyasalı elimizden geldiğince temizlemeye çalışıyoruz. Biraz paylaşımlar ile ilgilendikten sonra dingin ve huzurlu bir gecede uyku zamanı. Kamp alanının gecesi 22 Kanada doları.
We left Dawson City close to noon and heading to Whitehorse today. It was raining light this morning but we were feeling much better compare to previous days. We also knew that the temperature will be warmer this afternoon. This was a nice feeling. There was a road construction before Stewart crossing about 10 miles. This was the worst road construction that we encountered whole trip so far. The road was muddy and gravel. Bike and ourselves were getting so dirty. The scenery was beautiful as usual. We reached Whitehorse and found a tent space at Pioneer RV campground. 22 CAD per night. It is a clean and nice campground. They have a car wash and we washed the bike again here to take off Calcium Chlorine and dirt. We spent some time to write diary then a peaceful sleep.
31.Gün / 31st Day (TUR / ENG)
Whitehorse – Watson Lake
5 August/Ağustos 2016
Facebook aracılığı ile haberleştiğimiz Ken de bizim ile benzer rotayı yapıyor. North Carolina’dan iki hafta önce yola çıktı. 2 gün önce arka lastiğin iç lastiğinde sorun olduğu için Watson Lake’de mahsur kalmış durumda. En yakın motor malzemelerinin olduğu şehir ise Whitehorse. Honda bayisinde Ken’in işine yarayacak iç lastik varmış. Ken bize ulaşıp lastiği onun için alıp alamayacağımızı sordu. Biz de seve seve alırız ve yanına geliriz demiştik. Bu sabah direkt olarak Honda’ya gidiyoruz Ken’in iç lastiğini alıp Watson Lake’e doğru yola çıkıyoruz. Yol boyu özellikle göllerin ve Teslin nehrinin yakınlarından geçtiğimiz bölgelere bayıldık. Neredeyse bu yolu diğer yönden iki hafta önce yapmıştık ama hava soğuk ve yağmurluydu. Bugün ise hem güneşle uyandık hem de yol boyunca pırıl pırıl bir gökyüzü var.
Watson Lake‘e yaklaşırken takipçilerimizden Lakme Hanımın seneler önce bu bölgede karavanlarında sorun olduğunda sahiplerinden çok yardım gördükleri Nugget City‘e de uğruyoruz. Sahiplerini bulamıyoruz ama selamlarını iletmeleri için not bırakıyoruz. Akşam üzeri ise Ken’in kaldığı ve bizim iki hafta önce kaldığımız Air Force Lodge‘a ulaşıyoruz. Eski kaldığımız yer olunca sanki misafirliğe gelmişiz gibi hissediyoruz. Yerin sahibi Michael bizi aynı içtenliği ile karşılıyor. Ken bizi bekliyormuş. Hemen iç lastiği taktırmaya gidiyor. Biz de Libertad’ın zincirini gerip, bakımını yapıyoruz. Bu arada dün düşen zincir koruması şimdilik sorunsuz duruyor. Ken lastikler ile gelince onun lastiğini motoruna takıyoruz. Daha sonra yarınki rotamız ve paylaşımlarımıza yumulduk. Gökyüzünün rengi biraz garip duruyor, Michael’dan öğreniyoruz ki bir yerler yanıyor. Yakınlığı hakkında bilgisi yokmuş. Gece bir uyarı olması halinde kapıları tıklatacağını söylüyor. Haydi uykuya 🙁
Onur met with Ken via Facebook. Ken is from North Carolina. His trip is very similar to ours. He had some inner tube issues on his rear tire. He was looking for someone to get an inner tube from Whitehorse. He asked help from Onur to bring one because we were passing from Whitehorse and heading to Ken’s direction. We stopped by Honda Whitehorse dealer to pick up Ken’s inner tube. As soon as we had the tube with us, we left Whitehorse. The weather is nice today again. We liked the scenery around Teslin river and lakes around.We stopped by Nugget City to chat with owners about one of our Facebook followers who stranded here couple years back. We were reaching Watson Lake around 4 PM. Ken is staying Air Force Lodge where we stayed on our way to Alaska. Ken is heading to fix the tire as soon as we arrive. We cleaned and adjusted our chain while waiting Ken came back with tire. We were installing Ken’s rear tire and he was taking off for test ride. We spent night chatting with Ken and Lodge’s owner Michael. This is must stop and stay for bikers. One night stay is 99 CAD.
32.Gün / 32nd Day (TUR / ENG)
Watson Lake – Mount Bell, Kanada
6 August/Ağustos 2016
Sabah Ken ile vedalaşıp yollara düşüyoruz. O bizim geldiğimiz yöne doğru yola devam ediyor. Biz de mümkün olduğunca Hyder kasabasına yakın bir yerlerde kalmayı planlıyoruz. Yolda karar vereceğiz. Hava hafif bulutlu gibi ama ısı iyi. Güzelliğini duyduğumuz 37 nolu Cassier Otoyolunda güneye ineceğiz. Yer yer yol yapım çalışmaları olsa da genel olarak yolun durumu iyi hava da güzel olunca keyifli bir sürüş oluyor. Denildiği gibi yolda müthiş manzaralar eşliğinde gidiyoruz. Ormanların içinden geçip pırıl pırıl gölleri izliyoruz. Dağların arasında kıvrımlı yollarda motorla gitmenin keyfini yaşıyoruz. Yol kenarında iki siyah ayı görüyoruz. Soldakini hızlı geçiyoruz ama sağdakinin videosunu Ayfer çekiyor. Saat 7 gibi Mount Bell bölgesinde kamp yapalım diye duruyoruz. Hava kararana kadar etraftaki kara sinekler bezdiriyor. Keyifle yemeğimizi yer ve kahvemizi içeriz diye düşünürken kamp alanındaki ofisin iç alanına kaçmak zorunda kalıyoruz. Bu kadar yılışık ve fazla kara sinek görmemiştik. Kamp alanında ayı bölgesinde olduğumuz ve yiyecek ile ilgili uyarılar var. Kalan yiyecekleri motorun çantasına yerleştirip çantayı da kamp alanının diğer tarafındaki bir masaya bırakıyoruz ve uykuya dalıyoruz.
Kamp alanında Wi-Fi ücretli ve biraz da abartılı bir rakam, 30 dakikası 11.5 Kanada doları kamp yerinin gecesinin 25 Kanada doları olduğunu düşününce çok abartılı geliyor ve paylaşımları biraz daha erteliyoruz 🙂
We wished a safe ride to with Ken and left Watson Lake early. He is heading to Fairbanks and we are heading to Hyder, Alaska. We will be riding beautiful Cassier Highway today. There were sections that road construction in-progress but overall was good. The scenery is great as we have been heard and told. We were spotting 2 black bears close to Bell2 Lodge. Ayfer was able to take a movie for the 2nd one. We were camping at Mount Lodge. There were hundreds of fliers around. This was the worst one that we ever seen. We did not able to cook and enjoy our supper and coffee at the campground. We have to stay in the campground’s office. We were in bear country so we put all food we had inside the panniers and put the panniers on the other side of campground 🙂
There is wi-fi but 30 minutes is 11.5 Canadian dollar. It is very expensive. The tent camping is 25 Canadian dollar.
33.Gün / 33rd Day (TUR / ENG)
Mount Bell – Stewart – Hyder
7 August/Ağustos 2016
Sabah toparlanıp kamp alanından ayrılmamız 10.30’u buluyor. Bugün ayıların samon balığı avlamalarının izlenmesi ile ünlenmiş Alaska’nın Hyder kasabasına gideceğiz. Önce Kanada’nın ABD ile sınır kasabası Stewart’a uğrayacağız. Hava yol yapmak için súper; güneşli ve çok sıcak değil. Bugün de yol boyunca muhteşem manzaralar bize eşlik ediyor. Hem ruhumuz hem de gözlerimiz bayram ediyor. Kamptan daha yeni ayrılmışken yol kenarında bir siyah ayı görüyoruz. Ama o kadar hızlı hareket ediyor ki fotoğrafını çekene kadar kaçıyor. Yine yolda virajı tam döndüğümüzde başka bir siyah ayı ile burun buruna geliyoruz 🙂 Bakalım Hyder kasabasında da balık yakalayan ayıları görebilecek kadar şanslı olacak mıyız 🙂 Yol üzerinde yer alan Bear Glacier için durup buzulun fotoğraflarını çekiyoruz.
Stewart çok küçük bir kasaba, birkaç restoran ve moteller var. Benzin alıp ABD tarafına doğru yöneliyoruz, ABD tarafına geçerken pasaport kontrolü yok. Hyder kasabası Stewart’dan da küçük. Tek bir otel, bir kamp alanı ve bir restoran dikkatimizi çekiyor. Etrafta bu kadar çok ayı görünce kamp yapıp yapmama konusunda kararsısız. Önce yemek diyoruz ve gördüğümüz balık restoranına gidiyoruz. O da ne karşımıza otobüs restoran çıkıyor, önünde de masaları var. Arka tarafında da kapalı alanları varmış. Konsept çok hoşumuza gidiyor, tam bir aile işletmesi. Baba ve oğul balıkları avlıyor ve anne mutfakta çalışıyor. Otobüs sadece mutfak olarak kullanılıyor. 18 yıldır işletiyorlarmış. Bu sezonda halibut olduğundan balık olarak sadece halibut var. Izgara halibut burger siparişi veriyoruz. Masa sayısı az ve acayip talep görüyor. Yer kısıtlı olunca biz de masamızı Kanadalı bir çift ile paylaşıyoruz. Bayan iki yıl önce Türkiye’ye tatile gelmiş ve çok beğenmiş. Ülkemizden övgü ile bahsedilmesi hoşumuza gidiyor 🙂 Yemek súper, keyifli sohbetle daha da lezzetli geliyor.
Ayıların samon balığı yakalamasının izlendiği alana geldiğimizde Salmon Glacier isimli buzulu yukarıdan görebileceğimizi öğreniyoruz. 16 mil uzaklıkta ve yol iyi değilmiş. Alıştık nasıl olsa bu tarz yollara deyip yola koyuluyoruz. Ama ne manzaralar, buzula yaklaştıkça daha da güzelleşiyor. Açıkcası toz duman altında gelmeye değiyor. Gözlerimiz bayram ediyor. Bu kadar toza ancak bu manzara için katlanılır 🙂 Geri dönüşte ayıları izleme zamanı diyoruz. İzlemek için ahşap bir bölüm yapmışlar (Fish Creek) girişi kişi başı 5 ABD doları veya 6 Kanada doları, ücreti ödeyip biz de beklemeye başlıyoruz. Umarız beklediğimize değer 🙂 Maalesef 4 saatlik bekleyiş boşa gidiyor ve son dakikaya kadar bekliyoruz. Görevliler bugün havanın sıcak olduğunu o yüzden daha serin bölgelerde dinleniyor olacaklarını söylüyorlar. Saat akşam 10.00 ve bizim kalacak yerimiz yok 🙂 Bazen çok mu rahat davranıyoruz. Aslında değilizdir ama havanın kararmıyor olması ve bu gezi bizi biraz son dakikacı yaptı galiba 🙂 Hyder kasabasındaki otel pek boş duruyor, Stewart kasabasında alternatif daha çok olduğu için Kanada tarafına geçiyoruz. İlk hoşumuza giden otelin çalışma saatleri bitmiş açık değiller. İkinci otel neyseki açık ve son kalan odalarından birini alıyoruz. Buraları da maalesef pahalı, vergi dahil 123 Kanada doları ama odanın değeri kesinlikle bu değil. Zaten bir gece kalacağız ve iyice yorulmuş vaziyetteyiz…
Our destination is Hyder, Alaska today. The plan is to go Fish Creek to watch bears fishing salmon. The roads are just great. Especially, the road between Stewart and Meziadian Junction is not unbelievable. This part is one of the best scenery for our trip. Bear Glacier is must stop to take pictures. There are multiple falls from high cliffs are spectacular. You were in the narrow valley and taking a twisty road along the river and there are falls from the top of the hills. It is really kind of surreal. Stewart is a small town but Hyder is smaller than Stewart. There is no border control crossing from Stewart to Hyder, Alaska. We stopped by campground but we weren’t sure to stay here tonight. We decided to go fish Creek and think about stay later. We met a rider at the entrance of Fish Creek. He suggested us to check Salmon Glacier as well. It was 16 miles off road up to mountains and you were looking Glacier from 300 ft above. The scenery was great but road is really bad. We had couple cuts on our tires but the scenery was well worth to go up. We entered the Fish Creek after we came back from Salmon Glacier around 5:30 PM. We waited till 22:00 but unfortunately no bear showed up. The rangers told us that the temperatures are high today and bears possibly moved further inside the woods. The fish park entrance is 6 CAD for one day. We had our lunch at Alaskan Premier Seafoods. We met a couple from Canada. We sat on the same table and had very nice conversation. We met couple riders as well before we left the restaurant. We talked about our and their trip details. It is always to chat with other bikers and get some tips. We suggest to stop by here for lunch. It was one of the best foods that we have on the trip.
We stayed at King Edward Hotel at Stewart for 123 CAD.
34.Gün / 34nd Day (TUR / ENG)
Stewart – New Hazelton, Kanada
8 August/Ağustos 2016
Sabah geç uyanıyoruz. Yol yorgunluğu ara ara birikim yapıyor galiba. Otelden çıkış işlemini yapıp motoru yükledikten sonra var olan birkaç kafeye kahvaltı için bakıyoruz. Tempotations kafede güzel bir kahvaltı sonrası yola çıkıyoruz. Stewart ile Mezidian Junction arası yolun tarifsiz güzelliği arasında bir sağa bir sola bakıyoruz. Yine karnını doyuran bir siyah ayı görüyoruz. Yol kenarlarında görmeye iyice alıştık J Buzullardan akan suların oluşturduğu müthiş şelaleler başımızı yine döndürüyor. Bear Buzulunda fotoğraf çekip yolumuza devam ediyoruz. Gitwangak kasabasına girip savaş alanına bakıyoruz. Bu alan Kanada devleti tarafından burada yaşayan yerli kabileleri onure etmek için Ulusal park yapılmış. Yaptıkları totemler ile bilinen bir yerli kabilesi ve hala bu özellik ve geleneklerini devam ettiriyorlar. Park yerinde talihsiz bir olay yaşıyoruz. Motor biraz sola meyilli duruyordu. Ayfer motora binmişti. Onur binerken motor sola yatıp devriliyor. Her ikimiz de ayakta kalıyoruz yani düşmedik. Yanımızdaki iki karavancı hemen yardımımıza geliyor ve motoru hep birlikte kaldırıyoruz. Motorda da önemli bir şey yok zaten sol çantanın üstüne yattı. Sağ aynamız bir şekilde yerinden çıkmış. Sabitlemek için ön camı sökmemiz gerekiyor ve aynayı sabitliyoruz. Entrasan olan gezinin başından bu yana daha eğimli yerlerde hiçbir şey olmayıp burada olması. Motorun ayaklığına geziye çıkmadan önce ekstra parça taktırmıştık. Metal parçanın uç kısmı ağırlığa dayanamayıp eğilmiş. Bu konuda her türlü fikre ve yoruma açığız. Tavsiyeleri dinlemek isteriz.
Tekrar yola çıktığımızda bir benzincide kamyonlarını karavan haline getirmiş bir çift ile karşılaşıyoruz. Reagen ve David 4 ay önce Alabama‘dan dünyayı dolaşmaya çıkmışlar. Epey sohbet ettik. Kartlarını aldık ve kartımızı veriyoruz. Karşılıklı brbirimizi takip edeceğiz 🙂 Siz de takip etmek isterseniz “year5 xplorer” diye aratmanız yeter. Hazelton şehrinden geçerken bir bakalım diye giriyoruz gözümüze çok şirin geliyor. Yanından geçtiğimiz kamp alanı da hoşumuza gidince burada kamp yapmaya karar veriyoruz. Yerimizi ayarladıktan sonra etrafta ayı görüldüğünü öğreniyoruz ama şimdiye kadar kamp alanına gelmemiş. O yüzden yiyeceklerimizi yine çadırdan uzak bir yere koyuyoruz. Bu arada sivrisinekler hiç boş durmuyor, Ayfer’in her yeri kabarıyor, bunlara istediğin koruyucuyu sür fark etmiyor 🙁 Saat 23 civarı hava durumuna göre beklenmeyen yağmur başlıyor. Sabaha ıslak hazırlanacağız galiba 🙂 Bu arada benzincide yanıştığımız çift bize email atmış. Buradan 100 km kadar ileridelermiş ve yakınsak akşam yemeğine buluşmak istemişler. Yola çıktığımızdan bu yana gerçekten çok güzel insanlarla tanıştık. Reagen ve David’le bu akşam değil ama yönümüz aynı olduğu için mutlaka yolda tekrar buluşacağız.
Ksan kamp alanında gecesi 22.40 Kanada dolarına kaldık.
We had a late start again today. The fatigue is building up and we are taking slowly those days. We had a great breakfast at Tempatations Cafe in Stewart. We suggest anyone to stop by for breakfast or lunch. We were enjoying the ride between Stewart and Mezidian Junction again. This is one of the best ride that we had. This route is a blast. We enjoyed the scenery again. The falls, lakes, glacier, river and black bears on the road were the highlights. We stopped by Gitwangak Battle Hill to check around. Canada government recognized this area as a National historic site to honour Kitwanga people. Kitwangas who lived here are famous with making Totems. They still continue to make totems in this region. We had an unfortunate situation here. The bike was sitting at the slope. The bike went its left side when Ayfer was on the bike and Onur was trying to hop on. We were fine. 2 couples who came with RV came to help us to pick up the bike from ground. Our side stand extension was bended so badly due to weight. We were much worse slopes before and nothing happened. Onur checked all bolts to make sure nothing loose to cause bike fallen on its left side. Our right mirror was loose. We took off the screen to tighten the mirror. Any ideas? We continued after load the bike again. We met a couple who travelling with their truck built for this trip. They are from Alabama very close where we leave Atlanta, Georgia. We chat about truck, bike and travel. Reagen and David are both very generous people. We wished each other a safe trip. Their web page is year5xplorers.com. They do have facebook and twitter accounts as well. We were entering New Hazelton to check and liked the campground in the city center. We decided to stay here tonight. We saw a message from Reagen and David that they were inviting us to have dinner together if we are all close. Unfortunately, they continued 100 kms further to stop for tonight. Hope we will meet later on the road with this beautiful people. We have another bear warning at the camp so put all food in our pannier and left pannier far away from tent. The rain started at midnight and continued till morning. It was a wet start for next morning. 🙂
We stayed at Ksan campground in New Hazelton for 22.40 CAD per night.
35.Gün / 35th Day (TUR / ENG)
New Hazelton – Quesnel
9 August/Ağustos 2016
Hem gece başlayan yağmur yüzünden hem de ayı ihtimaline karşı biraz tedirgin uyumuşuz ve çok erken saatte dinlenmeden uyanıyoruz. Yağmur ara ara hızlanıp etkisini kaybediyor. Hava durumuna göre yağmur yoktu ama bu taraflarda hava çok hızlı değişiyor. İyice hafiflemisini bekleyip çadırı toplamaya başlıyoruz. Islak çadırı toplayıp yerleşmek pek de keyifli olmuyor 🙂 Hafiften yağmur eşliğinde bir süre yola devam ediyoruz. Sabah kahvaltı doğru düzgün etmeden yola çıktığımızdan 1 saat sonra yemek molası verip Tim Hortons’da birşeyler yiyiyorız. Kanada’nın yaygın kafe zincirleri arasında, kahvaltı, hafif atıştırmak için tavsiye ederiz.
Geçtiğimiz bölgelerin çoğu Kızılderililerin özel bölgeleri. Ama geleneksel kıyafetleri içinde görmedik, zamana ayak uydurmuşlar. Yol boyunca manzara daha çok göllerden ibaret. Prince George şehrinden geçiyoruz ve Nixon şehrine doğru ilerliyoruz. Fairbanks’ta kaldığımız kamp alanında tanıştığımız Kaliforniyalı çift bu bölgede kalmış ve kaldıkları kamp alanını tavsiye etmişlerdi. Kaldıkları akşam Kuzey Işıklarını izleme fırsatı bulacak kadar şanslıydılar. Biz de umutla ilk bu kamp alanına baktık, ama kapılarındaki tabelayı görünce direkt vazgeçtik. İkinci bir geceyi de ayı tehlikesi altında uykusuz geçiremezdik. Bu bölgede ayı uyarısı fazla o yüzden çadır kampı yapmak dönemine göre uygun olmayabilir. Otel bakıyoruz ama alternatif pek yok, tekinde zaten yer yok 🙁 Quesnel kasabası yakın olunca o tarafa geçmeye karar veriyoruz. Küçük ama şirin bir kasaba, bu bölgede de altın aramaya gelen çok. Her yer çiçeklerle donanmış, çok hoşumuza gidiyor. Kumarhanesi de olan Billy Barker Oteli gözümüze düzgün geliyor. Gecesi 95 dolara kalıyoruz. Çok yakınında da Safeway market zinciri var. Taze meyve ve yeşilliğe kavuştuğu için Ayfer çok mutlu 🙂
We didn’t sleep well last night because of rain and bear seen in the area lately. We waited rain getting lighter to pack the tent and bike. İt is not fun to prepare when it is rainy. There is no specific destination today. Cameron who we met at Fairbanks told us that they stayed at very clean campground in Nixon. We saw a bear sign at the entrance of the office and we both gave up to stay here and continue south. We just did not want to have 2nd night in a row where bear was seen. Need to have good rest J We found a hotel in Quesnel for tonight.
Stayed at Billy Barker Hotel for $95
36.Gün / 36th Day (TUR / ENG)
Quesnel – Squamish, Kanada
10 August/Ağustos 2016
Dünün uykusuzluğunun acısını çıkarıp bugün biraz daha geç kalkıyoruz. Ailelerimiz ile görüştükten sonra toparlanıyoruz. Otele yakın çiçeklerle süslenmiş kafe dikkatimizi çekiyor ve kahvaltıyı burada yapmaya karar veriyoruz. İçi büyükçe hoş bir yer. Bugün Vancouver‘a mümkün olduğunca yaklaşmak istiyoruz. Salı gününe Seattle‘daki BMW’den Libertad’ın bakımı için randevumuz var.
Günlerdir dağlar, buzullar, göller, şelaleler, doğal ortamlarında çeşit çeşit hayvanların eşliğinde yaptığımız yolculuk bugün vasat bir manzaraya bırakıyor. Aslında her yer yine yeşil ama günlerdir gördüğümüz ihtişam karşısında vasat kalıyor. Taki 99 nolu yola gelene kadar… Bir anda ikimizin de gözleri fal taşı gibi açılıyor. Nasıl bir ihtişam bu ne güzellik, işte beklediğimiz manzaralara kavuşuyoruz. Vadinin içinde yılan gibi kıvrılan yolda, Fraser nehri bize eşlik ediyor. Ara ara yol bozuk olsa da bizi hiç rahatsız etmiyor.
Yol kenarındaki geyikler istiflerini bozmadan yeşillikleri yemeye devam ediyorlar. Vadinin etrafına kurulmuş nehre bakan şehir ise göze çok hoş geliyor. Müthiş bir sürüş, yol boyunca güzelliklerden gözümüzü alamıyoruz ama buraların kışını hayal bile edemiyoruz 🙂
2010 yılında kış olimpiyatlarının yapıldığı Whistler kasabasına geliyoruz. Ah, ayrı bir güzellik daha! Buralara hayran kalınmaz da ne yapılır. Saat akşam 8 oldu ve her zamanki gibi kalacak yerimiz belli değil. Böylesi güzel bir yerde kalınmaz mı diyerek hemen otel arayışına giriyoruz. Eh, böylesi bir yerde uygun fiyata otel bulacağımızı zaten tahmin etmiyorduk. Ayı uyarıları burada hat safhada çadır kampını zaten baştan eledik. Yemek yiyip yola devam diyoruz. En yakın kasaba Squamish bir iki alternatif var gibi duruyor. Aaa burada hava erken kararıyormuş saat 9’da kararmasını unutmuşuz 🙂 İlk uğradığımız hostelde yer yok, ikinci gittiğimiz otelde var. Check-in saatinin bitmesine 10 dakika kala yetiştik. Booking.com dan biraz pahalı rakam söylediler olsun uğraşmayalım derken, resepsiyondaki görevli aynı rakama indiriyor. Süper bu gece de kafamızı sokacak yer bulduk derken otel süper çıkıyor…Mountain Retreat Otelinde gecesi 114 Kanada dolarına kaldık.
We were laid back this morning. We had our breakfast slowly. Then, we called our families. Our plan is to get closer to Vancouver today. We have a reservation with Seattle BMW for Libertad on 16th August. So, we want to spend couple days to explore Vancouver before crossing border to USA. The scenery was kind of normal till we reached Highway 99. This highway is like heaven for riders. Another spectacular ride for our trip. Twisty roads, elevation, rivers, glaciers, lakes and so on. What a ride! We stopped at Whistler to look for placed to stay and have supper. This is the town hosted 2010 Winter Olympics. It is a beautiful town surrounded by mountains. Hotels were very expensive so we decided to move forward. We made to Squamish which is another great town in this area. The hostel was already booked but we managed to find a room at one of the hotel close by. We stayed at Mountain Retreat Hotel for 114 CAD.
37.Gün / 37th Day (TUR / ENG)
Squamish – Vancouver, Kanada
11 August/Ağustos 2016
Dün akşam önünden geçerken dikkatimizi çeken ama kapalı olduğu için uğrayamadığımız kasabanın ziyaretçi merkezine giderek güne başlıyoruz. Squamish kasabasının kendine hayran bıraktıracak çok güzel bir ziyaretçi merkezi var. İnsanı gerçekten hem görselllik olarak etkiliyor hem de düşündürüyor. Eğitici bilgilerin yanında bir de tiyatrolarında kısa bir görsel sunumları var. Ayrıca buradan birçok tur ayarlayabiliyorsunuz. Çevrede doğa içinde yapılabilecek bisikletten, yürüyüşe, helikopter turundan raftinge, kış sporları dahil birçok aktivite mevcut. İçindeki kafesi de çok keyifli, biz de bu satırları ziyaretçi merkezinde kahvemizi içerken yazıyoruz 🙂
Squamish rüzgar sörfü, kaya tırmanışı, hiking ve dağ bisikletinin mekkesi olarak kabul ediliyormuş. Bu tarz aktivitelere meraklı olanlar için gerçekten cennet gibi bir yer.
99 nolu yoldan yine tarifsiz manzaralar eşliğinde Vancouver’a doğru yola devam diyoruz. Şehre kuzeyinden giriyoruz ve ilk meşhur Capilano Suspension Bridge Park‘a doğru yöneliyoruz. Saat 3 gibi ve hava iyice ısınmış vaziyette. Park hakkında bilgi almak için bilet satış noktasına geldiğimizde 2 saatin parkı dolaşmamıza yeteceğini öğreniyoruz. Çıkışımızın mesai çıkış saatine denk geleceğini düşünerek daha sonra gelmeye karar veriyoruz. Şimdiden trafik yoğun. İlk defa airbnb’den bir yer ayarladık ve kalacağımız eve vakitlice gitmek istiyoruz. Haftalardır uzak kaldığımız şehir trafiğine ve koşturmacasına hoş geldik 🙂 Evet evdeyiz ve ev sahibi çok tatlı Koreli bir aile. Odamız beklediğimizden çok daha geniş, konforlu. Vancouver’ın şehir merkezinde maalesef oteller çok pahalı, airbnb süper oldu. Şehir merkezinin güneydoğusunda kalıyoruz ve tren var. En yakın tren istasyonunun 15 dk. kadar yürüme mesafesinde olduğunu öğreniyoruz. Yarın şehri keşfetmeye hazırız 🙂
We have started the day with stopping by Squamish Visitor Center. This visitor center is one of the best that we ever see in USA and Canada. Majority of the visitor centers are always good but this is really a unique one. Such a great design, construction, a lot of information about area, café and so on… Essentially, any visitor can arrange the trip and activities in the visitor center easily. We started to write these sentences while drinking our coffee in the visitor center. It gives you the inspiration you needed. There are tons of activities from hiking, rafting, mountain bicycling, rock climbing and so on in this area. It is an adrenaline heaven. We continued our trip via Highway 99. This highway turns to be fantastic. The scenery can’t easily describable with sentences. Come here and ride a bike! We reached Vancouver afternoon and remembered the city with traffic again. We have been on the road more than a month and we did not get into city traffic since then. We booked a room via Airbnb. The room is spacious. We parked the bike in a safe place so ready to explore Vancouver
38. Gün / 38th Day (TUR / ENG)
Vancouver, Kanada
12 August/Ağustos 2016
Bugünkü planımızda Vancouver şehir merkezini gezmek var. Kaldığımız yerden en kolay ulaşım SkyTrain’i kullanmak ve Edmund tren istasyonu yürüyerek 15 dk. uzaklıkta. Tren istasyonuna vardığımızda bilet seçeneğinin fazla olduğunu görüyoruz. Görevlilerden yardım alıp günlük kart alıyoruz. Bütün gün boyunca tren-otobüs ve Seabus hatlarında geçerli olan bilet kişi başı 9.75 Kanada doları ve sınırsız kullanabiliyorsunuz. Zone 1,2,3 diye mesafelere göre bölgeler ayrılmış. En kısa mesafe 2.75 dolar. Hafta sonları ve akşam saat 6.30 dan sonra hepsi tek bölge Zone1 kabul ediliyor. Tek yön bileti 1,5 saat içinde yapacağınız aktarmalarda ekstra ücret ödemeden kullanılanılıyor.
Genellikle yürüyerek şehirleri gezmeyi sevdiğimizden Granville istasyonunda inip Stanley Park’a doğru yürüyoruz. İlk dikkatimizi Asyalı nüfusun yoğunluğu, düzenliliği ve toplu ulaşımın kolaylığı çekiyor. Kaldığımız bölge zaten Asyalıların ağırlıklı yaşadığı kısımda. Stanley Park’ta bisiklet ve yürüyüş yolları yanyana içinde birkaç ufak göl var. Denize nazir 21 km uzunluğundaki Seawall parkuru boyunca yürümesi, özellikle bisikletle dolaşması müthiş keyifli bir park.
1896 yılında kurulmuş, 400 hektar alanı kapsayan parkta yerliler tarafından yapılmış totemlerin sergilendiği bir alan da var. Birkaç saatimizi geçirdikten sonra plajlarına doğru yürüyoruz. Sıcak hava ve kalabalığı unutmuşuz 🙂 Biraz fazla gelse de şehrin genç dinamik nüfusu ve görselliği bizi cezbediyor. Üniversite yıllarını burada geçirmek keyiflidir diye aklımızdan geçiriyoruz. English Bay ve Sunset plajı peşpeşe geliyor ve Sunset plajına evcil hayvanınız varsa dolaşması serbest. Plajı, sokakları harika. Farklı stillerde Gülen Adam heykelleri ne de güzel olmuş, yüzünüzdeki gülücükler hiç eksik olmasın 🙂 hayatın hep renkli kısmını yaşasak ne güzel olur 🙂
Granville adasına tekneler kalkıyor, çok kısa da olsa biniyoruz. Biraz sessizlik iyi geliyor 🙂 Adanın köprü ile de bağlantısı var, yürüyerek veya bisiklet ile de geçmek keyifli olacaktır. Granville adasında her türlü yiyeceği bulacağınız büyük, kapalı bir alanda kurulmuş Public Market içinde fastfood restoranlar ve pazar var. Yemeğinizi yerken müzisyenlerin canlı petformanslarını dinlemek ayrıca keyifli. Yemeğimizi yiyip müziği dinlerken bir anda kulağımıza Türkçe sözler geliyor acaba mı derken Türk bir müzisyenin (Serkan Soğukpınar) performansına denk geliyoruz. Bizim için hoş bir sürpriz oluyor. Tekrar Sunset plajina tekne ile geçip Yaletown’a otobüs ile geçiyoruz. Bu bölge daha çok yeme-içme üzerine ve çok hoş restoranlara ev sahipiliği yapıyor. Biraz dolaştıktan sonra Gastown bölgesine geçiyoruz. Turistik aktivitelerin içinde yer alan meşhur Steamclock (buhar saati) da bu bölgede. Cadde boyunca uzanan kafeleri, restoranları, sanat galerileri ile oldukça canlı ve bu bölgede dolaşmak hoşumuza gidiyor. Birkaç sokak arkasında ise evsizlerin yaşam alanları var. Biraz gezip yarın tekrar gelmek üzere ayrılıyoruz…
We are going to explore the city center today. Skytrain is very convenient to go city from where we stay. Daily pass is 9.75 CAD and you can use it all day for buses, trains and seabus. It is a good deal. We were starting our trip from downtown to check around. This is the biggest city since we left Atlanta more than a month ago. City center gets very crowded around lunch time. We forget and do not miss this crowd 🙂 We walked to Stanley Park to explore more. This is such a great park inside the city center. You can walk or bike around the park where they called seawall. There are many activities in the park as well. The views to the Vancouver is also great from Park. We continued to walk through Sunset beach which is beautiful. Don’t miss amazing laughter sculptures in this area. We took a ferry close by from False Creek to Granville island. Granville Island offers waterfront restaurants, galleries, studios, shops, cafes and a great fresh food market. It is one of must see locations in Vancouver. We had our lunch at Granville Island. We crossed back to the False Creek and took a bus to Yaletown. Yaletown is very dynamic urban area with various of restaurants and cafes. Last stop for us was Gastown for the day. Gastown also have many restaurants, cafes and galleries to discover. We will continue to explore Vancouver tomorrow.
39. Gün / 39th Day (TUR / ENG)
Vancouver, Kanada
13 August/Ağustos 2016
Vancouver ve etrafının; hemen hemen herkese hitap edecek hem doğal güzelliği hem de aktiviteleri ile dopdolu bir şehir olduğunu düşünüyoruz. Kayakseverler için de 3 büyük dağ var; Grouse Mountain, Mount Seymour, Cypress Mountain. Kışının sert olacağını tahmin ediyorduk ama Kanada’nın en ılık bölgelerinden olduğunu öğrendik.
Capilano Suspension Bridge (Capilano Asma Köprü); Capilano nehrinin 70 metre üzerinde kurulu, 137 metrelik asma köprünün yer aldığı park tavsiye edilen aktivitelerin başında geldiğinden biz de bugünümüzü bu parka ayırıyoruz. Tren-deniz otobüsü ve otobüs üçlüsü eşliğinde kaldığımız yerden 1 saatte ulaşıyoruz. Parkın girişi 40 Kanada doları ve gezmek için yaklaşık 2 saatlik bir sürenin yeterli olacağı söylenmişti. Capilano vadisinin buzullar ile oluşumundan sonra Capilano nehri ile vadi şu anki halini almış ve değişim hala devam etmekteymiş. Yağmur ormanları içinde kalan kanyon birçok canlıya da ev sahipliği yapıyor. Asma köprüyü geçmek epey eğlenceli çünkü sürekli sallanıyor hatta tüm uyarılara rağmen bilerek sallayanlar bile oluyor. Korkanlar da var ancak korkacak bir durum yok çünkü köprünün çelik halatları iki tane Boeing 747 uçağını taşıyabilecek kadar güçlü yapılmış.
Köprüden kanyonun her iki tarafına ve Capilano nehrine doğru fotoğraflar çekiyoruz. Daha sonra kanyonun oluşumu ile ilgili detaylı bilgilerin olduğu bir bölüm var. Yine kıskanıyoruz adamları, o kadar güzel sunumlar yapmışlar ki ufak bir çocuktan bir yetişkine kadar herkesin anlayabileceği şekilde. Daha sonra ağaçların üzerine kurulu köprülerden oluşan bir bölüme geçiyoruz. Bazı yerlerde yaklaşık 20-30 metreye kadar yükseğe yapılmış olan köprüler ağaçlara bağlanmış. Yerden yüksekte ağaçların arasında dolaşarak yağmur ormanını gözlemleyebiliyorunuz. Daha sonra büyük bir granit kayanın etrafını çevreleyerek yürüyüş yolu yapılmış olan Cliffwalk’a geçiyoruz. Burada özellikle suyun kayaları nasıl parçalayabildiğini net bir şekilde görüyorsunuz. Yerden yaklaşık 70 metre yükseklikte ince bir köprünün üzerinde yürüyor gibi düşünebilirsiniz.
En son görevliler tarafından sergilenen baykuş, şahin ve doğan kuşlarının olduğu bölümde zaman geçiriyoruz. Her sorulan soruya sabırla ve içtenlikle cevap veriyorlar. Özellikle şahinin olduğu bölümde fazlaca kalıyoruz. Öyle içtenlikle elindeki şahinin yaptıklarını anlatıyor ve çektiği videolarını izletiyor ki hayran kalıyoruz. 2,5 saat sonra biz de gezimizi tamamlıyoruz. Eğer buralara kadar geldiyseniz birkaç saatinizi bu gezi için ayırmanızı tavsiye ederiz. Şehrin gürültülü geldiği anda birkaç saat uzaklaşmak iyi gelecektir. Hafta içi gelmekte fayda var. Biz cumartesi gittik ve kalabalık fena değildi.
Akşam, Facebook sayfamız sayesinde tanıştığımız İsmail ile Gastown bölgesinde kahve içmeye buluşuyoruz. İsmail de bizim yaptığımız rotanın Panama’ya kadar olan kısmını yapıp yeni dönmüş sayılır. Yaşadıklarını ve güncel bilgileri bize aktarıyor. 7 ay süren gezisinin detaylarını ve İsmail’in tecrübelerini dinlemek çok iyi oldu. Faydalı bilgiler için İsmail’e buradan da teşekkür ederiz. İsmail’in bu gezisini paylaştığı facebook sayfası ise rideabout. Kendisini takip edebilirsiniz. Birkaç yıl içinde yine motoru ile yapmak istediği başka gezi planları var.
Vancouver’de Elektrik-Elektronik Mühendisliği okuyan Ege Özay için de ayrı bir paragraf açalım. Ege yaz tatilinden dolayı Türkiye’de olduğundan burada görüşemedik. Ancak bize nerede kalabileceğimiz, güvenlik, gezilecek ve görülcek yerler ile ilgili verdiği bilgler Vancouver gezimizi kolaylaştırdı. Ege’ye de buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz. Yolun açık olsun Ege… Başarılarını gururla takip edeceğiz.
Vancouver şehrini genel olarak beğendik. 99 nolu yoldan şehre gelirken sunduğu Akdeniz havası, şehrin içindeki Stanley Park, keyifle gezilecek Gastown, Yaletown, plajları, taze sebze meyveden, balığa ve ete ayrıca güzel galerilere ev sahipliği yapan Granville adası, şehre yakın kayak merkezleri ile ünlü Whistler kasabası, doğa aktvitileri ile ünlü Squamish kasabası ile bizim çok hoşumuza gitti. Ayrıca genel olarak insanların birbirine saygısı ve tüm şehirdeki bisiklet yollarını da atlamamak lazım. Kanada’da yaşamayı arzu edenler için Montreal ile beraber Vancouver düşünülebilir.
Today, we went to Capilano Suspension Bridge to visit one of the nature’s beauty. It is easier to go from downtown Vancouver. Take seabus and bus (#236) to reach Capilano. They do have free shuttles from there to the city center. The Capilano Suspension Bridge is around 450 ft long and 230ft high. It provides gorgeous views to the Canyon and river. The treetops adventure and Cliffwalk are also great activities inside the park. It takes about 2 hours to go over the park. We suggest to come here during weekdays because it gets crowded over the weekends and if you want to feel the nature better be here in weekday 🙂
We went to downtown again after visiting The Capilano Suspension Bridge. We had supper at Gastown and met with one of our followers who lives in Vancouver. Ismail works in IT industry. He is a motorcycle rider as well. He recently had a trip from Vancouver to Panama and came back. His trip was about 7 months long. We had very good tips from his experience. His facebook page is rideabout. He is planning a longer ride with his motorcycle within couple years. Thanks ismail for your time and friendship.
We have special thanks to Ege Özay as well. He is studying electrics and electronics engineering in UBC. He helped us to get a safe place to stay and suggested us for 2 days itinerary for Vancouver.
We think that Vancouver is another city that you can live in Canada. We liked Montreal as well when we visited couple years back. Vancouver provides more variety due to its location.
Our route is below;
İlk Yorumu Siz Yapın