Türkiye’nin Turizm Simgelerinden: Pamukkale Travertenleri
Olimpos-Çıralı‘da geçirdiğimiz keyifli iki günden sonra yönümüzü hava durumuna göre belirledik. Antep’e doğru mu devam etsek derken kendimizi Pamukkale‘nin büyülü beyazında bulduk. Ayfer, görmediği için zaten gitmek istiyorduk. Onur da seneler sonra tekrar görecekti. Şifalı suları ve kartpostalları süsleyen sıra dışı bembeyaz görselliği ile hafızalarımıza kazınmış Pamukkale’yi tabii ki çok merak ediyorduk. Şifa, doğa ve tarihin buluştuğu Hierapolis Antik Kenti ve Pamukkale, 1988 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası olarak koruma altına alınmıştır.
Oaxaca’dan, San Cristobal de las Casas’a bir günde gitmemizin zor olacağını düşünerek yolumuzun üzerinde bulunan Tehuantepec kasabasında mola vermeyi planlayarak Pejman’la birlikte yola çıktık. Bazen yağmurlu bazen bunaltıcı sıcakta yolumuza devam edip akşam üzeri Tehuantepec’e ulaştık. Burayı arada kalacak alternatif olmadığından seçtik, yoksa kasabanın bir özelliği yok. Hatta akşam kasabanın içinde yemek yiyecek bir yer bile bulamadık. Oldukça salaş bir yer olmasına rağmen her yerde ayakkabı mağazalarının olması oldukça dikkat çekiciydi 😊. Ertesi günü Tuxtla şehri civarında yakalandığımız yağmur dışında çok keyifli bir yolculuk sonrası ilk hedefimiz olan Sumidero Kanyonuna ulaştık. Kanyon gezisi sonrası gece yağmurla beraber San Cristobal de Las Casas şehrine vardık.