Orta Amerika’da Guatemala‘dan sonra en çok sevdiğimiz ülkelerden biri de Nikaragua oldu. Müthiş doğası, güler yüzlü insanları, fiyatlarının diğer Orta Amerika ülkelerine göre daha uygun olması ile gezginler için uğrak noktası diyebiliriz. Ayrıca yolları diğer Orta Amerika ülkelerine göre daha iyi durumda ve güvenli olduğunu da belirtelim. Evlerin çoğu tek katlı ve demir parmalıklı ama kapılar hep açık, önlerinde oturmuş sohbet eden birilerine denk geliyorsunuz. Hayat kapı önlerinde geçiyor. 🙂
2013 model BMW F700GS motorumuz, 2019 yılı sonu itibariyle yaklaşık 140.000 km’yi buldu. Bunun yaklaşık 76.000 km’sini 15 ay süren, Kuzey Amerika’dan başlayıp Orta-Güney Amerika ile devam ederek Avrupa üzerinden İstanbul’da biten gezimiz sırasında yaptık. Dolayısıyla hem şehir içi hem off-road hem de uzun yolda kullanımı ile ilgili epey bir tecrübe sahibi olma fırsatı buldum. İlk aldığımızdaki düşüncemi ise linki tıklayarak okuyabilirsiniz. TIK TIK
Bu yazımızda da uzun veya kısa süreli yaptığımız gezilerimiz sırasında kullandığımız seyahat uygulamaları hakkında bilgi vermek istedik. Özellikle uzun süreli gezilerde, kullandığımız bu tarz seyahat uygulamaları işimizi çok kolaylaştırıyor.
Ioverlander: Gezimizin özellikle Meksika, Orta ve Güney Amerika bölümünde en çok kullandığımız uygulama oldu diyebiliriz. Kalacak yerler, yol çalışmaları, sınır geçişleri, tamirciler, motosiklet servisleri, motosiklet malzemeleri satan mağazalar, restoranlar gibi bilgileri barındıran uygulama bizler gibi gezginlerin sisteme ilaveleri ile oluşuyor. Biz de kaldığımız yer, son yol durumu gibi birçok bilgiyi ilave ettik. Avrupa için maalesef çok fazla giriş yapılmamış. Ücretsiz olan uygulamayı özellikle Amerika kıtasında kullanmanızı kesinlikle tavsiye ediyoruz. İnanın işinizi çok kolaylaştıracak…
En çok aldığımız soruların arasında uzun süreli bir gezide yanımıza aldığımız malzemeler neler, içlerinde hiç kullanmadığımız olup olmadığı ve kısa süreli durup çevreyi gezerken motosiklet kıyafetlerini, kaskları nasıl koruduğumuz yer alıyor. Bu soruların hepsini birkaç cümle ile cevaplamak zor olacağından bu yazımızda paylaşmak istedik.
Sırtçantalı, motosikletle veya bisikletle olsun uzun yola çıkarken hepimizin en büyük sorunlarından biri; “Neler yanımıza almalıyız?” oluyor. İşimize yaramayacak eşyaları gereksiz yere yük etmeme çabası içine giriyoruz. Farklı mevsimleri ve coğrafi şartları yaşayacağımız “Kutuplara Yolculuk” adını verdiğimiz gezimize çıkmadan önce biz de yanımıza neler almamız gerektiğine dair kararsız kaldık ve uzun uzun düşündük.
Dünyanın en tehlikeli 2. ve 3. şehirleri (cinayet sayısına göre) El Salvador ve Honduras’ta yer alıyormuş. Gerçekten bu ülkeler bu kadar tehlikeli mi? Okuduklarımız ve bu bölgelere gelmiş diğer motorcu gezginlerin uyarıları karşısında ister istemez bizde de güvenlik konusunda bir ön yargı oluşmuştu. Her iki ülkede de ilk dikkatimizi; benzinciler, marketler ve benzeri birçok dükkanın önünde bulunan pompalı tüfekli koruma görevlileri çekti. İçinde birkaç kraker bulunan bakkallarında bile pompalı tüfek ile bekleyen koruma görevlilerini ilk gördüğünüzde nereye geldik diyorsunuz. İnsanı gerçekten ürkütmüyor değil.
Amerika Rotası Hakkında Bilgiler ve Tecrübelerimiz
Eminiz ki birçok motosiklet tutkununun hayali; farklı rotalarda seyahat etmek ve yaşadığı yerle sınırlı kalmayıp dünyanın farklı bölgelerindeki güzellikleri keşfetmektir. Nehirleri geçmek, dağları aşmak, kutuplara ulaşmak, sıcak çölleri aşmak ve doğanın ihtişamını hissederken farklı kültürleri tanımak, yeni lezzetler tatmak, farklı ruhlara dokunmak, gönlümüzce paylaşmak en büyük isteklerimizdir. Özgürlüğün tadını çıkarmak güzeldir…
Biz de aynı duygularla şu anda yapmış olduğumuz kısa gezileri bir gün daha uzun gezilere çevirip uzaklara gitme arzusundayız. Hedefimizde Kuzey Amerika’da Alaska’dan başlayıp, Orta Amerika’yı geçerek, sonrasında Güney Amerika kıtasının en güney ucunda bulunan Ushuaiaşehrine ulaşmak gibi müthiş bir macera; Amerika Rotası düşüncesi var. Her gün yaklaşık 10 saatini ofiste geçiren insanlar için ne kadar heyecan verici bir rota diye düşünüyoruz. (Gezi öncesi duygularımız böyleymiş 🙂 )
Motosikletle veya araçla İngiltere, İrlanda, İskoçya ve Galler’i kapsayan bir gezi yapacaklara feribot veya Manş tünelinden geçiş ile ilgili ufak ipuçlarını paylaşmak istedik.
Calais – Dover (Fransa – İngiltere)
Biz Fransa’nın Calais şehrinden feribot ile İngiltere’nin Dover şehrine geçtik. Geçiş tarihimiz önceden belli olmadığından biletimizi limana varınca aldık. Eğer tarihiniz belliyse biletinizi önceden online alırsanız daha avantajlı rakama gelebilir. Ayrıca bilet almak için de limanda zaman kaybetmeyip hızlıca gemiye yönelirsiniz. Calais’te gemiye binmeden önce Avrupa’dan çıkış işlemleri ile Britanya’ya giriş pasaport işlemleri yaklaşık 50 metrelik alan içinde yapılıyor. Pasaportlarınızı ve gezi ile ilgili dökümanlarınızı yakınınızda tutmayı unutmayın. Geminin kalkış saatinden 45 dakika kadar önce gelinmesi isteniyor. Dover’a inince gemiden çıkıp yolunuza devam ediyorsunuz.
“Kutuplara Yolculuk” adını verdiğimiz gezimize çıkarken Antarktika‘ya gitmek çok istesek de bu hayalimizi gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimizden emin değildik. Antarktika turunun çok pahalı olduğunu biliyorduk ve baştan araştırıp yer ayırtalım diye düşünmemiştik. Tek umudumuz son dakika indirimlerinden birini yakalamaktı; o yüzden Ushuaia’ya vardığımızda karar verecektik. Öyle de yaptık. Bu yazımızda da Antarktika turu öncesi yaptığımız araştırmalara ve en çok merak edilecek sorulara yer vermeye çalıştık.
Belize’den Guatemala’ya yolda tanıştığımız motorcu arkadaşlarla kalabalık bir grup olarak geçtik. Gümrük işlemleri bütün Orta Amerika ülkelerinde olduğu gibi uzun ve eğlenceli… Guatemala’ya T.C. pasaportunuzla vizesiz giriş yapıp 90 güne kadar kalabiliyorsunuz.
Her rüyanın bir sonu var ama bazı rüyalar hiç bitmesin isteriz. İşte bizim de senelerce hayalini kurduğumuz Alaska’dan Ushuaia’ya uzanan “Kutuplara Yolculuk” adını verdiğimiz 11 aylık motosiklet maceramız Buenos Aires‘de sona ermişti. Zamanın su gibi akıp gittiği inanılmaz keyif aldığımız bu geziyi bitirmeyi her ikimiz de istemiyorduk. Buenos Aires’ten sonra geziye nereden nasıl devam etsek diye düşünmeye başladık.
Gezimizde Kullandığımız Ekipmanlar Hakkındaki Düşüncelerimiz
Daha önce kullandığımız motosiklet ekipmanlar ile ilgili düşüncelerimizi yazmıştık. Şimdi ise 11 aydır yoldayız ve farklı coğrafyalardan geçip farklı hava şartlarını yaşıyoruz. Yağmur, rüzgar, sıcak ve soğuk hayatımızın bir parçası sayılır. Kullandığımız ekipmanların da performansları uzun yolculukta farklılık gösteriyor. O yüzden ekipmanları seçerken daha da dikkat etmek gerekiyor. Bu yolculukta kullandığımız ekipmanlar hakkındaki düşüncelerimizi ve mennuniyet derecemizi bu yazımızda paylaşmak istedik…
Forma Adventure Bot
Geziden önce aldığım forma adventure botları özellikle rahatlığı açısından çok beğendim. Kısa sürede ayağıma uyum sağladılar. Birkaç kilometrelik yürüyüşlerde dahi rahatsızlık vermedi. Ancak su geçirmez diye tanıttıkları botlar Alaska’da ve sıkı yağmura yakalandığımız yerlerde maalesef su geçirdiler. Üzerine su geçirmemesi için uyguladığım koruyucu ürün de sürekli koruma sağlayamıyor. Tahminimce aşırı yağmurda dikiş yerlerinden su alıyor. Firma olarak ürünlerinin arkasında duruyorlar. Şikayetlerimi dile getirince yeni bir botu ücret talep etmeden gönderdiler. Gezinin Avrupa bölümünde yeni gelen botları kullanacağım. Güncelleme yaparım… (Onur)
Yeni botlar da maalesef çok şiddetli yağmurda bütün gün kullandığınızda hafiften nemlenme yapıyor. Botların su geçirmez özelliği olsa da ekstra yağmurluk ile kullanmakta fayda var. Kısa gezilerde sorun olmaz ama uzun yolculuklarda kesinlikle gerekli olacaktır. Rahatlık açısından uzun yolculuklarda tercih edilebilir.
Dainese Svelta lady goretex Bot
3 yıldır kullandığım botlar ile geziye çıktım. Soğuk hariç her türlü hava şartlarında botların performansından memnunum. Yağmur kesinlikle almıyor. Zaten numara konusunda sorun yaşadığımdan pek alternatifim de yok. Yavaş yavaş ömrünü doldurdu ve önden açılmaya başladı. Bulursam yine aynısından almayı düşünüyorum.(Ayfer)
“Kutuplara Yolculuk” ismini verdiğimiz gezimizin bugünkü hedefi; dünyanın sonundaki şehir diye bilinen Ushuaia‘ya yaklaşmak. Punta Arenas şehrinde gezgin dostlarımız Özlem ve Hidayet (uzaklaryakın) ile geçirdiğimiz keyifli günler sonrasında soğuk bir Patagonya sabahında yola çıktık. Punta Arenas’tan Porvenir‘e sadece sabah 9:00’da feribot var ve hava çok soğuk olunca erken kalkıp bu feribot ile gitmekten vazgeçiyoruz.
“Kutuplara Yolculuk” gezimize çıkmadan önce yolda birçok yeni arkadaş edineceğimizi biliyorduk. Bizi yol için heyecanlandıran ve merak uyandıran konuların başında da geliyordu. Farklı ülkelerden ve farklı kültürlerden gelen ortak noktalarımızın gezmek olduğu ve ömrümüz boyunca dostluğumuzun devam edeceğini bildiğimiz arkadaşlarımız oldu ve olmaya da devam ediyor. Tahmin ettiğimiz gibi sıcacık dotluklar kurduk. Ayrıca geçeceğimiz ülkelerde yaşayıp bizi davet eden Türk arkadaşlar ile de tanışmayı sabırsızlıkla beklemiştik. Hepsine buradan çok teşekkür ediyoruz.