Titicaca Gölü Kıyısında; PUNO
Peru’nun güneydoğusunda Titicaca Gölü kıyısında yer alan Puno şehri ülkenin önemli tarım ve hayvancılık bölgesidir. Peru ve Bolivya arasında bulunan Titicaca Gölü, su hacmi bakımından Güney Amerika‘nın en büyük gölüdür. Bu muhteşem gölü görmek bizim de listemizin başındaydı. Puno’ya Cusco’dan İnka Express’in otobüs turu ile uzun ve zevkli bir yolculuktan sonra akşam üzeri varıyoruz. Kalacağımız oteli “Casa Andina Classic – Puno Plaza” önceden ayarladığımız için otobüs terminalinden taksi ile otelimize direkt gittik. Otele varır varmaz hafiften etkilemeye başlayan yüksekliğin etkisini azaltmak için coco çaylarının olduğu masaya doğru yöneldik. Otele giriş işlemlerimiz yapılırken bir taraftan önümüzdeki günlerin gezi planını yapıp bir taraftan da coco çaylarımızı yudumluyoruz.
Odaya çantalarımızı bırakıp kendimizi Puno’nun sokaklarına atıyoruz. Trafiğe kapalı olan Jr. Lima Caddesi ; sağda solda mağazalar, restoranlar, kafeler, turizm acenteleri ve insan kalabalığı ile oldukça hareketli ve Puno’nun en can alıcı caddesi.
İlk işimiz bir turizm acentasına girip adalara (Floating Islands – Yüzen Adalar) olan turlar ve Copacabana’ya gidiş hakkında bilgi almak. İlk acentadan, otobüs ile Copacabana’ya gidiş, Günes Adasına (Isla del Sol) tekne ile gidiş, adada yerleşik halkın birinin evinde bir gece kalış, yemekler ve Puno’ya geri dönüş şeklinde 100 Soles fiyat alıyoruz. Copacabana’da kalacak yerimizi ayarladığımız ve için başka bir acentaya uğruyoruz. Hem turizm acentası hem döviz bürosu hem de market, ilgilenen bayanla anlaşmakta biraz zorlanıyoruz ama beden dili imdadımıza yetişiyor. Elimizde tur bileti kendimizi dışarıda buluyoruz.
Artık iyi bir akşam yemeğini hakettiğimizi düşünüyoruz, yavaş yavaş yükseklik etkisini ve öğlen yolda yediklerimizden dolayı mide de rahatsızlık kendini göstermeye başladı. Ara sokaklara dalıyoruz ve oldukça dolu bir pizzacı dikkatimizi çekiyor, açlıktan daha fazla düşünmeyip kendimizi içeride buluyoruz.
Sabah kalktığımızda Onur kendini daha kötü hissediyor, nefes almakta zorlanıyor, tabii ki bir taraftan mideyi de bozmanın etkisi var. Geziye devam edip etmeme konusunda kararsız kalmışken, otel personeli imdadımıza yetişiyor. Onur, 10 dakikalık oksijen alımı ile kendine geliyor. Mide sorunluydu ama olsun yola devam kararı alıyoruz. Otelde kahvaltımızı yapıp, bavullarımızı otelin resepsiyonuna bıraktıktan sonra turizm firması elemanı tarafından otelden alınıp Uros Adasına gidecek tekneye doğru yola çıkıyoruz.
Uros yüzer adalarının özelliği, totora dedikleri sazlardan yapılıyor ve evler, sallar vs. her şey sazlardan inşa ediliyor. İlk durduğumuz adada İngilizce ve İspanyolca iki ayrı rehber tarafından genel bilgi veriliyor. Ada halkı balık ve patates ağırlıklı besleniyor. Adaları çürümeye başladığı zaman yenisini yapıp eski adayı göle bırakıp terk ediyorlar.
Açıklamalardan sonra ada halkından biri kolumuzdan tutup bize evini gezdiriyor ve kendi üretimleri olan hediyelik eşyalardan satmak istiyor. Açıkcası alınacak pek bir şey yok ve pahalı. Ne kadar adada gerçekten yaşadıklarını söyleseler de pek yaşam belirtisi yok, sanki bu kısım sadece turistik amaçlı yapılmış.
Yanındaki adaya geçmek için Mercedes diye adlandırdıkları sazlardan yapılmış sallar ile kişi başı 10 soles karşılığında gidebileceğimizi söylüyorlar. Daha sonra talep olmayınca 5 solese indiriyorlar. Geldigimiz tekne de aynı yere gidiyor ama hem değişiklik olsun hem de ada halkı para kazansın diye biniyoruz.
Bu adada da çok özel bir şey yok, küçük bir market ve bir restoran var. Öğle yemeği molasından sonra geri dönüşe geçiyoruz. Saat 14:30’da Copacabana’ya gidecek olan otobüsümüz kalkacak.
Copacabana’da iki gece kaldıktan sonra Juliaca havaalanından Lima’ya gitmek için Puno’ya geri dönüyoruz. Havaalanına gidene kadar yarım gün de olsa Puno’da biraz daha dolaşmaya vakit buluyoruz.
Plaza de Armas’da her yerde olduğu gibi güzel bir katedral (Catedral de Puno) var. Peru’daki hemen hemen bütün meydanlar sanki birbirinin aynısı. Parkta oturup çocukların güvercinlere yem atmalarını izliyoruz.
Etrafta üzerlerindeki yeleklerden belediyeden izinli resmi boyacılar oldukları anlaşılan ayakkabı boyacıları dikkatimizi çekiyor. İlginç tarafı çok fakir görünümlü insanlar bile gelip ayakkabılarını boyattırıyor, küçücük parkta bir sürü boyacı var. Bir anda her taraf formalı öğrencilerle doluyor, okulların çıkış saatinin olduğunu anlıyoruz.
Ayakkabı boyacıları, tek tip formalı öğrencileri ile bir an kendimizi ülkemizde gibi hissediyoruz, sadece insanlar pek benzemiyor. Bu kadar gözlemleme yeter deyip uçağa binmeden önce birşeyler atıştırmaya karar veriyoruz. Turizm acentasının tavsiye ettiği “San Piero” restoranına gidiyoruz, tahminimizden daha güzel bir yer çıkıyor. Hem otel kısmı hem de restoranı var.
Turizm acentasının ayarladığı minibüs ile Juliaca havaalanına gidiyoruz. Bavul işlemlerimizden sonra havaalanı vergisi bilete dahil olmadığı için 9.72 solesi vezneye ödüyoruz. Havaalanı küçük, işlemler hızlı ilerliyor.
Puno Ulaşım ve Tur Bilgileri
Otobüs terminali-Plaza de Armas arası taksi 4 Soles.
Uros adası yarım gün tur 25 Soles (otelden alış, tekne ile adaya gidiş-dönüş, rehberlik hizmeti fiyata dahil).
Puno-Copacabana arası otobüs 25 Soles (fiyata otel-otobüs terminali arası transfer dahil). En son otobüs 14:30’da. (Bolivya tarafından daha ucuz 30 Bolivianos)
Otel-Juliaca havaalanı transfer kişi başı 20 Soles. (Yaklaşık bir saat sürüyor.)
Biz turizm acentesi olarak Jr. Lima caddesi üzerindeki “CIUDAD DEL LAGO’yu” kullandık. Otel-Uros adası-Copacabana-Puno-Juliaca Havaalanı şeklindeki pakete kişi başı 90 Soles ödedik. Başta çok güvenli bir yer gibi durmasa da (bizdeki gibi gösterişli bir acenta değil) çok ilgililer ve ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştılar. (Eylül 2010)
Puno Yeme-İçme ve Gittiğimiz Restoranlar
JHUTMAY Brick Oven (7/Eylül/2010): Akşam yemeğimizi yedik. Oldukça kalabalıktı, pizzaları az pişirmeleri dışında lezzetliydi.
Çay 2 Soles, Orta boy pizza 16 Soles. (Orta boy pizza iki kişilik)
San Piero Restoran (10/Eylül/2010): Empanadaları çok lezzetli, peynirlisini yedik ve bizim talaş böreklerine benziyor. Ücretsiz Wi-Fi var, garsonlar çok ilgiliydi. Yeri Jr.Lima Caddesi üzerinde, ikinci katta olduğu için başta görmekte zorlanabilirsiniz.
Empanada 4,5 Soles, kahve ve coco çayı 2,5 Soles.
Kaldığımız Otel Casa Andina hakkındaki düşüncelerimiz
Gecesi kahvaltı dahil 55 dolara (oda fiyatı) kaldık.
Kötü tarafları : Odalardaki perdeler hariç kötü tarafı yoktu diyebiliriz. Perdelerin kenarları çok aralıklı olduğu için içeriye fazla ışık giriyordu 🙂
İyi tarafları : Konumu iyi, her yere çok yakın. Temiz, personel çok ilgili, sabah kahvaltısı güzeldi. Bavullarınızı isterseniz emanete bırakabiliyorsunuz, iki gece Copacabana’da kaldıktan sonra otele geri dönüp bavullarımızı aldık.
Puno fotoğraf albümü için linki tıklayabilirsiniz. Fotoğraflarımız
Puno Tavsiyeler
- Casa Andina grubuna ait 3 otel var, eğer otel göl tarafında olsun derseniz en pahalı oteli olan Private Collection olanını seçebilirsiniz. Web sitesi www.casa-andina.com , Peru ‘da oldukça yaygın bir otel grubu.
- Zamanımız kısıtlı olduğu için sadece yarım günlük tur aldık Tequila adasını da kapsayan tura katılınabilir. Açıkcası gölün Bolivya tarafı çok daha etkileyici, kesinlikle Güneş adasını görmenizi tavsiye ederiz. Bolivya tarafındaki Copocabana şehri yazımız için tık tık…
- Eğer Bolivya’ya geçip geri dönmeyi düşünürseniz iki ülke arasında saat farkı olduğunu unutmayın. Bolivya Peru’dan 1 saat ileri.
- Gündüzleri hava sıcak ama akşamları serin oluyor.
- Yükseklikten etkilenmemek için alkolü kısıtlı tüketmenizi hatta içmemenizi, bol bol coco çayı içmenizi ve ilaç olarak Soroche Pills’ i kullanmanızı öneririz.
2 Yorum
Ada halkının yaşama biçiminden oldukça etkilendim,sazlardan yapılmış salların fotoğrafları da bir hayli ilginçti doğrusu.Gidince yapılacak ilk iş bir coco çayı içmek oldu,teşekkürler bilgileriniz için 🙂
Rica ederiz Selin. Senin de gezdikten sonraki yazılarını bekliyor olacağız.