Aktiviteler şehri Banos
Ekvador’a gelip birbirinden farklı aktiviteler yapmak istiyorsanız doğru adres Banos olacaktır. Dünyanın sonundaki salıncak diye bilinen, La Casa del Arbol (Ağaç Ev) bölgesindeki, deniz seviyesinden 2600 metre yukarıdaki bir tepenin zirvesinde kurulmuş olan salıncak ile ünlenmiş Banos kasabası çok daha fazlasını sunuyor. Açıkcası biz de böylesi huzurlu, doğa harikası bir yer beklemiyorduk.
Atv, motosiklet veya dağ bisikleti kiralayıp şehrin etrafındaki görülecek yerler rahatlıkla gezilebiliyor. Rafting, Canyoning, zipline veya canopy turlarına katılmak ise ayrıca adrenalin dolu keyifli saatler yaşatacaktır. Amazonlara da buradan ulaşmak kolay, günübirlik veya birkaç günlük Amazon turları farklı bir alternatif olabilir. Bu aktivitelerin birçoğunun da rakamsal olarak uygun olduğunu söyleyebiliriz. 20-25 dolarlık rafting, zipline turları şu ana kadar geçtiğimiz Orta-Güney Amerika ülkelerinde yaklaşık 45 dolar civarlarındaydı.
Gelmeden önce biz de Baños’da bu kadar aktivite olduğunu bilmiyorduk. Dünyanın sonundaki salıncak ile El Diablo şelalesini görülecek yerler listemize eklemiştik. Şehire gelince burada ve çevresinde yapılabilecek çok fazla aktivite olduğunu öğrendik. 4 gün kaldık ama sıkılmadan daha da uzun kalınabilir. Kaldığımız son iki gün yağmurluydu o yüzden aktivitelerin hepsini yapamadık 🙁 Yağmur devam etmeseydi; 1-2 gün daha kalıp bütün aktiviteleri yapmak isterdik.
Doğası muhteşem şehre yaklaşırken tüm ihtişamı ile kendini gösteren Tungurahua volkanından gözlerimizi alamadık. Bu sırada benzin için durduğumuz istasyonda tanıştığımız Perulu motorcu arkadaşlarımız ile yaklaşık bir hafta sonra onların şehirlerinde buluşacağımızı bilmiyorduk. Bu güzel yürekli insanların bize yardımlarını hiçbir zaman unutmayacağız. Nasıl bir iyilik mi o zaman Peru’dan Güzel Bir Dostluk Hikayesi yazımıza tık tık…
İlk gün akşam hava karardıktan sonra vardığımızdan bir şey yapma şansımız olmadı. Ertesi gün de yorgunluktan ağırdan alıp Banos’da dolaştık. Aslında kasabanın içinde çok özel bir şey yok, bir iki kafe ve restoranlar var. Meydandaki katedral ise özellikle akşamları çok ihtişamlı duruyor. Kahve için durduğumuz Aroma Cafe’de sahibi Carlos ile tanıştık. Farklı bölgelere ait kahve çekirdeklerinden seçeceğiniz ve anında öğütülerek yapılmış taze kahvelerimizin eşliğinde Carlos ile sohbet ettik.
Daha sonra dünyanın sonundaki salıncak diye ünlenen La Casa Del Arbol’a gittik. La Casa del Arbol (Ağaç Ev) otobüsleri Luis A. Martinez ile Juan Leon Mera caddelerinin köşesinden kalkıyor. Ücreti kişi başı 1 dolar. Belli saatlerde kalkıyor, dolayısı ile kontrol etmekte fayda var. Biz saat 14.00’de gidene bindik ve 16.00’da geri döndük. En son saat 18.00’de dönüş varmış. Salıncağın olduğu bölgeye gelene kadar başka yerlerde de salıncakların kurulmuş olduğunu gördük. Talep olunca herhalde böyle bir akım başlamış. Doğru olan salıncağın olduğu yere geldiğimizde giriş için 1 dolar ücret ödedik. Salıncağa binmek için ekstra ücret yok ama sıra fena değildi, az da olsa sallanıp adrenalini iliklerimize kadar hissettik.
Tungurahua Volkanı manzaralı konumu ile müthiş bir yer ve heyecanı sevenlere tavsiye ederiz. Volkan bulutların arasında kaybolmamış olursa gün batımını buradan izlemek müthiş keyifli olacaktır. Ayrıca çok kısa süren ve alçaktan giden zipline var.
Ertesi gün ise El Pailon del Diablo şelalesine gittik. Otobüsler Luis A. Martinez ile Eloy Alfaro’nun köşesinden kalkıyor. Otobüsün önünde hem El Pailon del Diablo şelalesi hem de Rio Verde yazısı oluyor. Bir kişi tek yön 50 cent. Dönüş her 15 dakikada bir varmış.
Şelalenin önce aşağı kısmına daha sonra dolaşarak yukarı kısmına gittik. Her iki taraftan da görülmeye değer. Otobüsün bıraktığı yerden aşağıya doğru yürüdüğünüzde 10 dakikada girişe geliyorsunuz. Kişi başı giriş ücreti 1,5 dolar. Yanınıza yağmurluk alırsanız iyi olur çünkü şelalenin altına kadar girebiliyorsunuz. Biz sırılsıklam olduk ama ıslaklığı iliklerinize kadar hissetmek eğlenceliydi. İnanılmaz etkileyici bir şelale, gerçekten söylendiği kadar varmış. Suyun gücünü hissediyorsunuz.
Burada Galapagos’da tanıştığımız David ve Janelle ile karşılaşmamız güzel bir sürpriz oldu. Şelalenin üst tarafına gidebilmek için otobüsün bıraktığı alana geri yürüdük. Buradan geriye doğru yürüyüp köprüyü geçtikten 50-60 metre sonra sola giden yoldan devam ederseniz diğer girişe ulaşabilirsiniz. Burada da kişi başı 2 dolar giriş ücreti ayrıca alıyorlar. Keyifli bir yürüyüş sonrası şelalenin üstünde kalan sallanan köprülere ulaşıyorsunuz. Şelale buradan da enfes duruyor.
Bol gülmeli keyifli geçen gezimizden sonra David’ler ile beraber kasabaya geri döndük ve akşama yemekte buluşmak üzere ayrıldık. Günün yorgunluğunu atmak, biraz gevşemek isterseniz şehirde birkaç tane sıcak su havuzu, kaplıca var. Dinos Park’ın oradaki daha büyük ve güzelmiş, biz gitmedik.
Banos’da Nerede Kaldık
Kalacak yer alternatifi çok fazla, neredeyse her iki binadan biri ya hostel ya da otel. Kişi başı 10 dolar civarı banyolu özel odada kalınabiliyor.
Banos’a Alman motorcu arkadaşımız Klaus ile birlikte gelmiştik ve Klaus’un listesinde olan La Posada del Abuelo hostelde kaldık. Motosiklet ve araba için otoparkı yeterince büyük. Ayrıca çadırınız yanınızdaysa kişi başı $3 dolara hostelin bahçesinde kamp yapabilirsiniz. Banyolu özel odalarına kişi başı $10 dolar ödedik. Liste fiyatları normalde tek kişi için 16 dolar, iki kişi için 26 dolardı.
Hostelin restoranı var, ücret karşılığı sabah kahvaltısı, öğlen veya akşam yemeği yiyebilirsiniz. Kahvaltı ettik ama çok da mennun kalmadık. Dışarıdan alkol getirilip restoran bölümünde içilmesine izin vermiyorlar ama hostelde de bira fiyatları uygun. Mutfağını kullanmanıza ise izin vermiyorlar. Hostelin karşısındaki Café Hood isimli restoran-cafe’yi de tavsiye ederiz. Yemekleri gayet lezzetliydi. İki şubesi var.
Baños fotoğraf albümümüz için linki tıklayınız… FOTOĞRAFLARIMIZ
İlk Yorumu Siz Yapın