Seninle Denize Tekrar Kavuştuk; Campeche
Palenque’den çantalarımızı basan karıncaları temizleyip hedefimizdeki Campeche şehrine doğru yola çıkıyoruz. Bugün yolda 98. günümüz, keyfimiz yerinde. Hava sıcak ve rutubetli, öğlen saatlerinde duran trafiğe takılıyoruz. Öne kadar ilerlediğimizde köprü çalışması yüzünden trafiğin kapandığını öğreniyoruz. Bir tırın gölgesine çektik motorları. Gelen geçen ile sohbet, ikramlar ve fotoğraf derken yol açılıyor ve kara bulutlara doğru devam ediyoruz. Yağmurun şiddetlendiği 1-2 yerde durup yavaşlamasını beklesek de bugün yağmurun pek dinmeye niyeti yok gibi…
Hava kararırken Campeche’ye giriyoruz. Yağmur ile beraber fena bir şehir içi trafiği var. Hem sırılsıklam olmuş vaziyetteyiz hem de yorgunluktan, açlıktan bitap haldeyiz. Üstüne üstelik kalmayı düşündüğümüz ilk otelde hem Pejman hem de bizim için yer bulamıyoruz. Sadece tek oda kalmış, Pejman’ın hali daha bitap olduğundan onu buraya yerleştiriyoruz. Tek yönlü yollarda ıslak vaziyette kalacak yer aramak sevimsiz ama maceranın bir parçası 😊 Neyse ki ikinci işaretlediğimiz otelde yer var ve yerleşir yerleşmez yağmurun azalmasıyla kendimizi bu renkli şehrin sokaklarına bırakıyoruz.
Herhalde yağmurun etkisiyle etraf çok sakin ve sessiz. Çok hoş restoranlar, kafeler dikkatimizi çekiyor. Fazla düşünmeden hemen bir yerde bir şeyler atıştırıyoruz. Yağmur da etkisini kaybedince biraz daha Campeche’nin renkli sokaklarını dolaşıp, otele dönüyoruz. Dar Arnavut kaldırımlı sokakları, pastel renkli binaları ile şehir gözümüze tahminimizden daha hoş geliyor…
Campeche ertesi gün güneşle kendini afettiriyor
Sabah pırıl pırıl güneşli bir güne uyanıyoruz. En azından üstümüzdekiler kuruyacak. Kahvaltı sonrası şehrin sokaklarını arşınlamaya başlıyoruz. Şehrin merkezinde kare bir park ve yanıbaşında tüm Meksika şehirlerinde görmeye alıştığımız Şehir Katedrali var.
1560 yılında yapımına başlanmış ancak 19. yüzyılın sonlarına doğru bitirilebilmiş. Katedralin ön tarafındaki park ise enfes.
Kahvemizi alıp parkta oturup havanın tadını çıkarırken etrafı gözlemlemeyi de ihmal etmiyoruz. Parkın içine çok güzel bir turizm ofisi açmışlar.
Campeche, iyi korunmuş kolonyal tarihi merkezi, surları ve kalesi ile 1999 yılında Unesco Dünya Miras listesine eklenmiş. İspanyollar döneminde şehrin etrafı korsanlara karşı korunma amaçlı surlarla çevrilmiş. Bu surların dışına ise iki adet çıkış varmış. Bir tanesi limana doğru olan kapısı Puerta de Mar.
Bu kapıdan geçip hasret kaldığımız deniz kokusuna ve maviliğine kavuşuyoruz. Sahilde çok güzel bisiklet, yürüyüş yolları ve koşu parkuru yapılmış. Kitap okuyanlar ve koşanları ile bize çok keyifli geldi.
Deniz kıyısında dolaşıp havanın tadını çıkarıp şehir içini de dolaştıktan sonra otelimize geri dönüyoruz. Akşam kalıp gün batımını da izlemek vardı…
Pejman, Merida’ya gitmek üzere yola çıkmaya hazırlanmış bile. Merida’da buluşuruz diyoruz bugün ayrı ayrı süreceğiz motorları.
Campeche’nin renkli sokaklarında dolaşmak keyif verici ayrıca şehir içindeki kalesi ve müzesiyle de en azından bir gündüz geçirmek gerekir. San Jose ve San Miguel kalelerini ziyaret etmek mümkün ama bu sefer şansımız olmadı. Meksika’daki diğer turistik şehirlere göre rakamlar birazcık burada daha yüksek. Güvenlik sorunu ise yok gibi, halkı sıcakkanlı ama yine de bilmediğimiz her yerde olduğu gibi sağduyulu olmakta fayda var. Şehrin engelli vatandaşlarına göstermiş olduğu özen ise hemen dikkatimizi çekti ve çok hoşumuza gitti.
Restoranlarını ve Campeche mutfağını deneme şansımız olmasa da Campeche’nin konumu göz önüne alındığında, Maya kültüründen de etkilenen mükemmel deniz ürünleri ile ünlü olduğunu not düşelim. Yolunuz düşerse belki denemek isterseniz…
Pan de cazón (köpek balığı)
Camarones al coco (hindistancevizli karides)
Manitas de cangrejo (yengeç)
Pámpano en escabeche (soğan turşusunda pompano balığı)
Pulpo a la Sir Francis (ahtapot)
Campeche’de Nerede Kaldık
Biz Catedral otelde Pejman ise Viatger İnn Hostal’de kaldı. Her ikisi de gayet güzel kalınabilecek yerler. Hatta Viatger inn’de aracı park edebileceğiniz bahçe olması büyük avantaj. Yer kalmadığı için biz kalamadık. Catedral otelde ise 24 saat resepsiyon ve güvenlik olduğu için motoru kapının önüne bıraktık. 2 kişi gecesi 600 pesoya kaldık. (11 ekim 2016 / 1 USD yaklaşık 19 peso)
Campeche’den, Merida’ya doğru yola çıkıyoruz. Yolumuzun üstünde Meksiko City’deyken rehber Ferhat’ın bize mutlaka uğrayın diye bahsettiği Pomuch köyü var.
Ayrıca Campeche’den Calakmul antik kentine günübirlik yapılan turlara katılanabilir. Maalesef motosikletle gidecek yolu olmadığından ve Campeche’de daha uzun kalmadığımızdan turla da gidemedik. Petén Havzası bölgesinin yağmur ormanlarının derinliklerinde gizlenmiş Maya arkeolojik alanın Palenque gibi etkileyici olduğuna eminiz. Maya harebelerini gezmekten hoşlanıyorsanız; daha az ziyaret edilen ama Campeche’ye çok yakın olan Edzná harebeleri de ziyaret edilebilir…
Pomuch Köyü
Pomuch köyünde, Meksika’daki en ilginç mezarlıklardan bir tanesi bulunmakta. Mezarlığa girdiğinizde hemen hemen tüm minyatür mezarların içindeki kutularda ölülerin kemiklerini görüyorsunuz. Dolaşırken şaşırmamak hatta ürkmemek elde değil. Buradaki inanışa göre vefat etmiş aile bireyinin 4. ölüm yılındaki Ölüler gününde, akşam yemeğinde onlara eşlik etmesi için kemikleri mezarlarından çıkarılıyormuş. Hep birlikte yemek yenildikten sonra kemikler küçük kutulara konulup daha minyatür bir mezarlığa konuluyor. Kutular örtüler ile süsleniyor, çiçekler konuluyor.
Ölüler Günü hakkında da kısaca bilgi verelim…
Her ülkenin farklı bazen de ilginç bayramları oluyor. Ölüler Günü ( Día de los Muertos) de Meksika’da kutlanan bize oldukça ilginç gelen bir bayram. Meksika harici bazı Orta ve Güney Amerika ülkelerinde de kutlanıyor. Ölmüş sevdiklerini hatırladıkları ve onların anısına bütün ailenin bir araya geldiği oldukça önemli bir gün. 31 Ekim gecesi başlayıp 2 Kasım günü mezarlık ziyareti ile bitiyormuş. 1 Kasım günü özel yemek ile birlikte mum ve çiçek sepetleri ile evler süsleniyor. Guatemala’da kaldığımız otelde odamıza 31 Ekim günü mum ve kibrit konuldu. Başta anlam verememiştik ama Ölüler Günü için olduğunu öğrendik. Tam bir festival havasında geçiyor…
Mezarlığı dolaştıktan sonra Merida’ya doğru yolumuza devam ediyoruz.
Campeche fotoğraf albümümüz için tıklayınız… FOTOĞRAFLARIMIZ
Meksika hakkında paylaştığımız gözlemlerimizi okumak için tık tık…
Keyifli Geziler!
Ayfer & Onur Öznar
Faceboook : AyferOnur Seyahatnamesi
Instagram : AyferOnur Seyahatnamesi
Youtube: AyferOnur Seyahatnamesi
4 Yorum
Deniz kıyısı gerçekten çok güzel.Umarım yakında yine deniz kıyılarında gezmeye vakit buluruz.
Umarız sağlıkla yeniden sahillerde olacağımız günler bir an önce gelir. Selamlar…
ölüler günü enteresan geldi. Ne kadar değişik kültürler var. Bilgilendirme için teşekkürler.
Şükrancım biz de yorumun için teşekkür ederiz. Her kültürün kendine göre bayramları, festivalleri var ve Ölüler Günü de bizim için çok farklı. Aslında Cadılar Bayramı ile tarihi hemen hemen aynı zamana denk geliyor. Ve bir o kadar hatta daha renkli, yine kostümler giyiliyor. Bu dönemde Meksika’da olup yaşayarak deneyimlemek en güzeli olacaktır 🙂 biz de Guatemala’da denk geldik ama daha sakindi…