Antarktika Turu 9.gün

Antarktika Turu 9.gün

Antarktika’da geçireceğimiz son günümüze ekip liderinin sabah 6.30 olduğunu bildiren anonsu ile başlıyoruz. Bugün erken saatte bot gezisi yapılacağından kahvaltı saati öne çekildi. Zodiac sayısı 6 tane olduğundan iki gruba ayrıldık ve biz ikinci gruptayız. Sabahın soğuğunda çıkmayacağız için şanslıyız, belki 9.45’e kadar hava biraz daha ısınır diye umut ediyoruz.

Gece kar yağmış ve geminin bir bölümü karlar altında kalmış. Kahvaltı sonrası güverteden etrafımızdan geçen balinaları bir süre izliyoruz. Çok soğuk olunca kaptan köşkünden sıcacık ortamdan izlemeye devam ediyoruz. Birazdan yeterince üşüyeceğiz zaten 🙂

Enterprise Adasında yer alan Foyn Limanı etrafındaki bot gezisine katılıyoruz. İlk önce geminin etrafında süzülen balinalara yaklaşıyoruz. 100 metre sınırı varmış ama onlar yaklaşırsa ne güzel 🙂 Maalesef o kadar şanslı değiliz, yanımıza gelmiyorlar. Ama içlerinden biri su üstüne çıkıp atlayarak bize şov yapıyor. O kadar ani gelişiyor ki hiçbirimiz fotoğraflayamıyoruz. Belki başkasına denk geliriz diye 5-10 dakika bekliyoruz ama süzülerek devam etmeyi tercih ediyorlar.

Buz heykellerin arasında ilerleyip buzullarla kaplı dağların tadını çıkarıyoruz. En azından hava biraz yumuşamış, tahminizden daha iyi. Normalde bugün kara çıkışı olmayacak diye biliyorduk ama Foyn limanına yanaşıp iniyoruz. İlk defa penguenler yerine deniz aslanı ve Antarktika sheatbills kuşları bizi karşılıyor. Kayaların üstünde de bol bol onlardan var.

Tırmanması normalde kolay olan ama buzlanmadan dolayı kayganlanmış tepeye yavaş yavaş çıkıp manzarayı izliyoruz. Dün gördüğümüz manzaralara göre daha vasat olsa da yine de etkileyici, buzulların yansımaları süper. Deniz aslanının melodisini dinliyoruz, kükreyerek sanki adanın sahibi olduğunu hissettirmeye çalışıyor.

Buraya özgü denizanalarından elimize alıyoruz, kırmızı göz gibi noktaları var ve zararsızlar.

Tekrar botlara binip buzulların arasında kayboluyoruz. 1915 yılında yanarak batmış geminin olduğu bölgeye geliyoruz. Hüzünle bakarken yangın sırasında gemide hiç kayıp olmadığını öğrenince seviniyoruz.

1,5 saatlik müthiş manzaraların arasında yaptığımız bot gezisi sonrası gemiye geri dönüyoruz.

Öğleden sonra geri dönüş için açık sulara çıkacağız. Akşam Drake Boğazı’nı ikinci defa geçmeye başlayacağız. Umarız geldiğimizdeki gibi rahat geçer. Öğle yemeği sonrası Antarktika’da yaşayan hayvanların buradaki ortama nasıl alıştıkları, neden seçtikleri ile ilgili eğitim var ve ona katılıyoruz.

Bu arada gemideki sallantı hissedilir derecede artmış vaziyette. Fazla geciktirmeden ilaçlarımızı alıp akşam yemeği öncesi dinleniyoruz. Akşam yemeğine gittiğimizde sallatının hafiften herkesi etkilemeye başladığını görüyoruz. Masaların üzerindeki su şişeleri gidip geliyor. Yemek sonrası uzun uzun oturmaya kimsenin hali yok. Biz de odamıza çekiliyoruz.

Deniz aşırı dalgalı olmasa da rüzgar gittikçe etkisini gösteriyor ve gemiyi daha da şiddetli sallıyor. Yataklarımıza uzandığımızda sanki su yatağında yatıyormuşuz gibi hissediyoruz, yatak altımızdan gidip geliyor. Gece pek de keyifli geçmiyor, geminin her yerinden sesler geliyor ve derin uykuya dalmak mümkün değil. Arada sanki roller coastera binmişiz gibi geminin önü havaya kalkıp tekrar suya dalıyor. Evet, dönüşümüz daha eğlenceli geçeceğe benziyor. Gece 3 ve doğru düzgün uyuduğumuzu söyleyemeyiz. İlaç işe yarar diye birer tane daha alıyoruz. Önümüzde bu şekilde geçecek iki günün daha olduğunu hatırlamak istemiyoruz 🙁

Bugün ile ilgili fotoğraf albümümüz için linki tıklayınız… Polar Circle & Antarctica Tour-9’2017