Evia Adası Gezilerimizden

Evia Adası (Euboea – Eğriboz Adası); enfes dağ yolları, Ege’nin turkuaz sahilleri, şirin kasabaları, kıvrımlı virajları ile keşfedilmeyi bekleyen ve fazla turistik olmayan Atina’ya yakın Yunanistan’ın ikinci büyük adasıdır. Biz de fırsat buldukça Atina’dan gidip keşfetmeye çalışıyoruz. Özellikle motosikletçi arkadaşlar için şimdilik 2 ayrı rota hazırladık. Bu rotaları da Yunanistan Motosiklet Rotaları yazımıza ekledik. Okumak için linki tıklayabilirsiniz.

Atina’dan araç ile yaklaşık 1 saatlik yolculuk sonrası adaya geçilen köprülere ulaşılıyor. Yeni ve eski olmak üzere 2 köprü mevcut. Eski köprü yolundan gelirseniz Chalkida (Chalkis) kasabasının kalbine çıkacaksınız. Chalkida anakaranın hemen karşısına kurulmuş kafeleri, restoranları ve deniz kıyısında yürüyüş yolları ile gayet keyifli bir kasaba ayrıca adanın da yönetim merkezi.

Evia Adası’na İlk Gidişimizde Nereleri Gördük?

Bizim ilk gidişimizdeki hedefimiz ismini arkadaşlarımızdan duyduğumuz Hiliadou Plajı oldu. Chalkida’dan, Nea Artaki, Steni Dirfyos ve Stropones üzerinden ulaşabilirsiniz. Yolun bazı bölümleri sert ve dar virajlı ancak karavanla dahi rahatlıkla ulaşılabilir.

Küçük köylerden geçerken bizdeki gibi kendin pişir kendin ye tarzı yerler dikkatimizi çekti. Ayrıca çok alakasız yerlerde yeşilliklerin içinde restoranlar vardı.

Bu bölgede bal üreticiliği de çok yaygın. Yol boyunca birçok yerde renkli renkli bal tekneleri sıralanmıştı.

Özellikle adanın en yüksek dağı olan Dirfi’ye yaklaşırken enfes firketeler var. Hiliadou Plajında, direkt sahilde ücretsiz çadır açılabiliyor. 2 kez planladık ancak hava şartlarından dolayı sahilde kamp yapmaya gidemedik. Bu arada adanın bu tarafı Ege Denizi’ne bakıyor ve çok rüzgar alıyormuş. Rüzgar durumunu kontrol edip gidilmesini tavsiye ediyorlar. Çadırı da uçurmamak lazım tabii 😊 O yüzden kayaların arkasına veya korunaklı bir yere kurmaya çalışılıyor. Yazın inanılmaz kalabalık oluyormuş.

Sahile inince kalacak yer, kafe ve restoranlar (taverna) var. Ayrıca karavanlılar için de sahile 100 metre kala konaklayabilecekleri bir yer mevcut. Biz gittiğimizde kayaların arasına rüzgardan korunarak açılmış 4-5 çadır vardı. Deniz ise mavi ve lacivertin çeşitli tonlarında çok davetkar duruyordu. Mutlaka bir gece sahilde çadır atacağız ve yazımızı ona göre güncelleyeceğiz. Plajın bittiği yerde bir kaya var, ardında ise çıplaklar plajı da var diye duyduk.

Kymi Kasabası

Hiliadou Plajı’ndan ayrıldıktan sonra gözümüze kestirdiğimiz ikinci kasaba olan Kymi’ye doğru devam ettik. Virajlar, inişler, çıkışlar ve yer yer Ege’nin adayla buluştuğu manzaralar nefes kesici. Sarp yamaçlarda durup keçilerle beraber manzara izliyorsunuz. Çok nadir araç geçiyor ama onlarca dağ keçisi var. Manzaraya karşı otlanıyorlar 😊

Kymi kasabası da ufak tefek şirin bir kasaba. Denizden yükselen dağın yamaçlarına kurulmuş kasabanın hemen hemen her yerinden mükemmel bir Ege Denizi manzarası var. Ege’ye doğru bakınca tam karşımızda Çeşme yarımadasının kuzeyi ile Ayvalık arası kalan topraklarımızın olduğunu hayal etmek çok enterasan bir duygu.

Kymi’nin eteklerindeki limandan ise Skiros Adasına feribotlar gidiyor. Skiros’da tavsiyeler arasında umarız bir fırsat bulur da gideriz. Biz sahildeki restoranlardan birinde ahtapot ve kalamar denedik ama hoşumuza gitmedi. Ya yanlış dönemde buradaydık ya da doğru mekanı seçemedik. Dalgaların sesini dinlemek yine de keyifliydi.

Kahvemizi ise sahilde başka bir kafede içmeyi tercih ettik. Akşam bu kafelerin bazıları eğlence yerlerine dönüyor. Yeri süperdi ve ayrılmak istemedik…

Aliveri ile Chalkida arası sahile sıfır giden yol da çok keyifliydi. Yolda birkaç tane de sahile sıfır kamp alanı gördük. Buralarda kamp yapmak nasıl da keyifli olur! Fırsat bulur da kamp yaparsak yazımıza ekleriz.

Evia Adası’na İkinci Gidişimizde Nereleri Gördük?

İkinci gidişimizde yine günübirlik oldu. Sabah Atina’dan çok geç kalmadan çıkıp adaya ulaştık. Atina ile adadaki ısı farkı da rahat 3-4 derece var. Atina daha sıcak oluyor. Bu sefer hadefimiz adanın kuzey bölümünü keşfedebilmek. Kuzeyi, güzel plajları kadar kaplıcaları ile de meşhur. Yine güzel virajlı yolları geçip Limni kasabasına geliyoruz.

Kasabanın dağ tarafından yaklaşıyorsunuz ve yine müthiş manzaralar var. Limni kasabası, çok sakin ve şirin. Ege’nin serin rüzgarı havayı yumuşatıyor. Kafeler ve restoranlar burada da sahile dizilmiş. Yunanistan’ın bu sahil kıyısının özelliği; bakir kalmış olması ve bozulmamış kafe-restoranları ile bize seneler önceki sahillerimizi hatırlatıyor.

Loutra Edipsou Kasabası

Limni’den sonra sahilden enfes deniz manzarası ile yolumuza devam ediyoruz. Loutra Edipsou’ya gelmeden deniz kıyısında bir kamp alanı çok hoşumuza gidiyor. Hemen gps’e kayıt ediyoruz. Gelip kalmak lazım buralarda. Deniz güzel, manzara güzel, sessiz sakin daha ne isteyelim! (Yazıyı yazdıktan sonra not aldığımız yerde kamp yaptık ve çok keyif aldık)  Loutra Edipsou’da ufak tefek bir kasaba. Biz Old House Kafe’de dinleniyoruz. Ayfer birasını, Onur da espresso freddo kahvesini yudumluyor. Artçı olmanın avantajı, sürücüye alkol yasak 😊.

Kasabadan hemen karşıya Arkitsa’ya feribot var. Atina – Selanik otobanına buradan da bağlanabilirsiniz. Feribotlar sık sık gidip geliyor ama saatlerini kontrol etmekte fayda var.

Buradan ayrılıp kuzeydoğuya doğru yöneliyoruz, deniz manzarası bizi bırakmıyor. Agiokampos kasabasına gelince sahiline bakalım diyoruz. Denize sıfır ağaç altına attıkları banka oturmadan duramıyoruz. Biraz da burada takılıyoruz. Deniz harika, sessizlik hakim, hafif bir meltem Ege’nin tüm güzelliklerini sunuyor. Kalkıp gitmek zor geliyor.

Zaman elbette bizi dinlemiyor ve hızla akmaya devam ediyor. Daha yolumuz var deyip ayrılıyoruz. Ufak tefek köyleri geçiyoruz ve çam ormanının içine dalıyoruz. Ağaçların arasında ara ara müthiş Ege manzarasını gözden kaçırmadan ilerliyoruz. Limni için ayrıldığımız yere geldikten sonra sabah geldiğimiz yolu tekrar geçerek Atina’ya doğru devam ediyoruz. Her zaman olduğu gibi yine karanlık çöktükten sonra eve ulaşıyoruz.

Yaz aylarında nasıl olur bilemiyoruz ama bizim şimdilik gittiğimiz mayıs ayı hafta sonlarında Evia Adası, gayet sakin  ve huzur vericiydi. Çok öne çıkmamış olmasına rağmen açıkcası Atina’ya yakınlığını düşünürsek 2-3 gün sakin bir tatili düşünenler için kaçırılmaz fırsat diyebiliriz.

Bu arada gel-git’in çok net izlenebildiği yerlerden bir tanesiymiş. Gerçekten biz gündüz geçerken hemen hemen yoldan 70-80  metre açıkta olan deniz, akşam üzeri geçerken yola kadar gelmişti.

Evia Adasına Ulaşım

Araç ile Atina’dan yaklaşık 1 saat sürüyor. Atina’ya yakın Rafina limanından ise feribot ile adanın güneyine Marmari’ya geçip araç ile adanın diğer bölgelerine devam edebilirsiniz. Kuzeyden araç ile gelenler ise Glifa (Glyfa) veya Arkitsa’dan adaya feribot ile geçebilirler. Ayrıca Atina’dan tren veya otobüs ile de ulaşım imkanı var.

Rafina – Marmari arası feribot sefer bilgileri için web sayfası; www.in-karystos.gr/timetables-marmari

Glifa ve Arkitsa’dan kalkan feribot seferleri için web sayfası; www.ferriesedipsos.gr (Ayrıca bu sayfada bölgeler hakkında genel bilgilere de ulaşabilirsiniz, Türkçe seçeneğinin olması da müthiş.)

Çevre adalar için feribot sefer bilgileri için web sayfası; www.ferriesedipsos.gr

Otobüs seferleri için web sayfası;  www.ferriesedipsos.gr telefon açarak da bilgi alabilirsiniz.

Tren seferleri için web sayfası; www.ferriesedipsos.gr

Adayı ziyaret edip yeni yerler keşfettikçe yazımıza gerekli eklemeleri yapmaya devam edeceğiz. Keyifli gezilerimiz olsun…

 

Ayfer & Onur Öznar

Faceboook : AyferOnur Seyahatnamesi

İnstagram : AyferOnur Seyahatnamesi

Youtube: AyferOnur Seyahatnamesi