"Enter"a basıp içeriğe geçin

Amsterdam Gezisi

I Amsterdam - Hollanda
I Amsterdam – Hollanda

Kanallar ve Bisiklet Cennetine Merhaba

On saatte Amsterdam şehir gezisi

Atlanta’dan Türkiye’ye gidişimiz sırasında uğradığımız ama fazla zaman ayıramadığımız Amsterdam şehrinin tadı damağımızda kaldı. Bir günden çok daha uzun kalınacak bu etkileyici kanallar şehrine iki uçuş arasındaki bekleme süremizi uzun tutarak vakit ayırma şansını yakaladık. Güzel bir bahar gününde bizimkisi kısacık bir dokunuş oldu.

Sabah 10 civarı indiğimiz Amsterdam Schiphol havaalanındaki gümrük işlemleri çok kısa zamanımızı aldı. Bavul almadığımız ve vize sorunumuz olmadığından beş dakikada terminalden çıkmıştık bile. Havaalanından şehir merkezine ulaşım tren ile çok kolay ve sadece 15 dakika sürüyor. Gümrükten geçtikten sonra  tren bileti alabilenecek bilet makinaları var. Biz biletimizi tek gidiş aldık. I want to go to Amsterdam seçeneğini seçip kaç kişilik istiyorsanız adeti seçerek alabilirsiniz.

Amsterdam Central Tren İstasyonu
Amsterdam Centraal Tren İstasyonu

Ödemesini ise yanımızda avro olmadığı için kredi kartı ile yaptık. Eğer kredi kartı ile öderseniz 0.50 avro ilave ediliyor. Dönüşte de I want to go to Airport seçiliyor. Trenin 1. ve 2. sınıf diye mevkileri var. Aradaki farkı turizm danışmadaki görevliye sorduğumuzda: “1. sınıf vagonların daha sessiz olduğu” cevabını aldık. Açıkcası biz arada pek fark göremedik, 15 dakikalık yol için fazla ödemeye değeceğini sanmıyoruz. 2. sınıf tek yön bilet fiyatı 4.20 avro, kart parası 1 avro.

Gözümüzü kamaştıran kanallar şehrine genel bir bakış...
Gözümüzü kamaştıran kanallar şehrine genel bir bakış…

Eğer bizim gibi şehirde gece kalmayıp havaalanına geri dönecekseniz varsa el bagajlarınızı emanete bırakmanızı tavsiye ederiz. Çantaları emanete bırakma işlemi de çok basit ve kendiniz yapıyorsunuz. Gümrükten çıktıktan sonra alt katta emanet dolaplarının yer aldığı bölüm var. Ödeme kredi kartı ile yapılıyor ve AMEX kart kabul edilmiyor. Küçük emanet dolapları 7 avro, büyük dolaplar ise 9.50 avro. Küçük dolaba çok rahatlıkla el bagajı, sırt çantası ve birkaç parça eşya daha sığabiliyor. Maalesef dolapların hepsi düzgün çalışmıyordu, baktınız kilitlenmiyor başkasını deneyin.

Amsterdam’da ilk dikkatimizi çekenler:

Trenden inip şehre ilk adımımızı atmamız ile ilk dikkatimizi ne mi çekti? Tabii ki başımızı döndüren meşhur bisiklet trafiği. Bir de devasa bisiklet otoparkları, bazılarının ise katlı olması müthişti.

Bisiklet Cennetine Hoş Geldik :)
Bisiklet Cennetine Hoş Geldik 🙂

Trafik sorunu yoktur diye düşünmüş olabilirsiniz ama maalesef biz kaldığımız 6-7 saat boyunca bunu pek hissedemedik. Motorlu araç trafiği evet bir İstanbul gibi değil ama bisiklet trafiği inanılmaz yoğun. Kuralları öğrenene kadar bir bisikletin altında kalma olasılığınız ise yüksek 🙂 Maalesef yayaya pek yol verme alışkanlıkları yok ve sizin de bilmeniz gerekiyormuş gibi davranıyorlar. Ya da biz onlara denk geldik 🙂 Yolun hangi tarafından araba hangi tarafından bisikletli veya motosikletlinin geleceğini kestiremiyorsunuz. O yüzden alışana kadar dikkatli olmanızı tavsiye ederiz.

IMG_0113
Amsterdam sokaklarında kendimizi kaybetme zamanı…

Amsterdam sokaklarında başı boş dolaşmak bile bize keyifli geldi ki şehirde ve çevresinde yapılacaklar için uzun bir liste yapılabilir. Mimarisinden müzelerine gece eğlencesinden doğasına etkileyici, ruhu olan bir şehir. Fazla vaktimiz olmadığı için baştan müzeleri dolaşmayı bir sonraki gelişimize ertelemiştik. Önceliğimiz; şehri koklayıp sokaklarında dolaşarak ruhunu hissetmekti.

DSC01850
Amsterdam’da çocuk olmak da keyifli…

Amsterdan Centraal istasyonunda inince kalabalığa katılıp yürümeye başladık ve 10 dakika sonra şehrin kalbi sayılan Dam meydanının ortasında kendimizi bulduk. National Monument, The Royal Palace (Kraliyet Sarayı), Bijenkorf ve Nieuwe Kerk kilisesi bu meydanın etrafında toplanmış. Meydan oldukça hareketliydi hemen karşısında lunapark kurulmuştu.

Dam Meydanı
Dam Meydanı
Dam Meydanı
Dam Meydanı

Şehirde yürüyerek ilk turumuzu attıktan sonra kanal turlarından birine katılmaya karar verdik. Bir saatlik oldukça keyifli bir gezi oldu. Gezi boyunca da şehirle birlikte geçtiğimiz binalar ve köprüler hakkında da bilgi aldık. Amsterdam isminin Amstel nehrinden geldiğini öğrendik. Bu muhteşem kanallar şehrinde bulunan kanalların uzunluğu 100 km den fazlaymış. Gezinti sırasında şehirdeki en dar binanın önünden de geçiliyor. Bir saatlik kanal turu kişi başı 10.50 avro. Ama firmasına ve içeriğine, yemekli-yemeksiz olmasına göre turların fiyatları değişebiliyor.

20160420_121907
Tekne turu olmazsa olmazlardan…

Eh, Amsterdam’a kadar gelip Museumplein bölgesinde Rijksmuseum’un arkasında kalan parktaki I amsterdam yazısının önünde fotoğraf çektirmeden olmaz diyerek biz de yerimizi aldık. Önündeki süs havuzu ise rengarenk laleleri ile muhteşemdi.

Fotoğraf zamanı...
Amsterdam’da en çok fotoğraf çekilen yerlerin başında geliyor…

Etrafında kafeler, yiyecek bulabileceğiniz büfeler var. Amsterdam Schiphol havaalanı de bütün ihtişamı ile sizi karşılıyor. Tabii ki sanatseveler için gezilmesi gereken müzelerin başında geliyor.

Van Gogh Müzesi
Van Gogh Müzesi

Fotoğraf çektirirken bir grup Türk öğrenciye de denk geldik. Biz onların onlar da bizim fotoğraflarımızı çekti. Cep telefonları ile fotoğraf çekmek yerine onların elindeki daha profesyonel makina ile fotoğraflarımızı çekip bize göndereceklerini söyledilr. Eh, üzerinden iki ay geçti bekliyoruz 🙂 Kimbilir belki yaızmızı okurlar da hatırlarlar buraya da yazalım 🙂

Amsterdam denince sizin de ilk aklınıza bisiklet, yel değirmeni peynir, lale, uyuşturu ve eğlence gelmiyor mu? En renkli sokaklarından birinin Red Light District olduğu ve muhakkak görmemiz konusunda giden arkadaşlarımız tarafından tavsiye edildi. Ama şehiri gündüz dolaştığımızdan olabilir anlatıldığı gibi farklı bir ortama denk gelmedik. Bir de gece görmek lazım.

Baharın içimizi ısıttığı güzel bir günde herkes dışarıda, özlemişiz bu tarz ortamları...
Baharın içimizi ısıttığı güzel bir günde herkes dışarıda, özlemişiz bu tarz ortamları…

Şehri yürüyerek bayağı dolaştık ve artık yemek vakti de gelmişti. Sokaklarda peynir tadabileceğiniz birçok dükkana denk geliyorsunuz, waffle ve kızarmış patates de çok yaygın. Von Gogh müzesinin arkasında Paulus Potterstraat üzerindeki Blushing Healthy Food Coffee’de yemeğimizi yedik. İki kişi için hafif bir yemeğe 30 avro hesap ödedik.

Buraya uğrayıp birkaç peynir çeşidi denedik.
Buraya uğrayıp birkaç peynir çeşidi denedik.

Sanki bu güzel şehirde zaman daha da hızla akıp geçmiş ve bizim İstanbul uçumuza çok az zaman kalmıştı. Kanal turu, şehir turu, parklar, yemek derken havaalanına geri dönüş zamanımız gelmişti. Yolda birkaç hediyelik eşya satan mağazada durup birkaç magnet aldıktan sonra  tren istasyonuna gelmiştik.

DSC01989
Bu şehirde yaşamak nasıl da keyifli!

15 dakikalık tren yolculuğu sonrası  yine havaalanındaydık. Açıkcası nasıl olsa bavulumuz yok diye biraz daha takılalım diye düşünmüştük ama güvenlik kontrol sırasını görünce iyiki tedbirli davranıp erken gelmişiz diye sevindik. Güvenlik kontrollerinden geçişimiz 1 saat sürdü.

 

20160420_124229
Amsterdam şehri bizi kendine hayran bıraktırdı. Gelmek için bahar ayları ayrıca güzel sanki…

Amsterdam’da geçirdiğimiz 7 saat biraz yorucu olsa da İstanbul  öncesi koşturmacalı hayata alışmak için iyi bir ara durak oldu. Bizim gibi birkaç saat geçirmekle kalmayıp doyasıya şehri keşfedip dokunmak istiyorsanız çok daha fazla bilgiye; severek takip ettiğimiz ve kesinlikle tam anlamıyla doyurucu yazıları olan keşfesene.com  un sayfasına bakmanızı tavsiye ederiz. İstanbul’a gidişimizi Amsterdam üzerinden yapmaya karar verdiğimizde direkt onların sayfasındaki yazıları okuduk ve birkaç gün geçiremediğimize üzüldük. Ama Taflan’ın sözü var birlikte de gideceğiz 🙂

Eğer uçak bileti arama sitelerini takip ederseniz İstanbul Amsterdam Uçak Bileti çok uygun fiyatlara alınabiliyor . Bu keyifli şehri keşfetmeyi ertelemeyin deriz 🙂

Uçaktan gün doğumu...
Uçaktan gün doğumu…

Amsterdam Tavsiyeler:

  • Bisiklet yollarına dikkat edin.
  • Havaalanına güvenlikten geçişi hesaba katarak zamanında gidin.
  • Eğer şehirde kalacak ve müzeleri de gezecekseniz I amsterdam city card’ı almanızı tavsiye ederiz. 24, 48, 72 ve 96 saat geçerli olan farklı fiyatlarda çeşitleri var. Ücretsiz şehir içi ulaşım ile birlikte bu kart sayesinde bazı müzeleri ücretsiz veya indirimli gezebilirsiniz. Ayrıca ücretsiz kanal turu ve birçok yerde geçen indirimleri var. Kartın geçtiği yerlerin tam listesi, nereden alabileceğiniz ve güncel fiyatlar için web sayfasından bakabilirsiniz.  I amsterdam city card  
  • I amsterdam şehir kartının rakamının biraz yüksek olduğunu ve müze gezmeyip fazla toplu taşıt araçlarını kullanmayacaksanız hesaplı gelmeyebilir aklınızda bulunsun.
  • Havaalanında su çok pahalı, küçük şişe suya 3.30 avro ödemeye hazırlıklı olun 🙂

 

8 Yorum

  1. Gezi Rehberi Gezi Rehberi

    Müthiş Bir Yazı Olmuş

    • ayferonur ayferonur

      Teşekkürler, beğendiğinize sevindik. Sizin de güzel bir siteniz var, emeğinize sağlık…

  2. Gayet detaylı ve güzel bir yazı olmuş.Bisikletlere dikkat etme konusuna katılıyorum, alışmak zaman alıyor 🙂

  3. detaylı bir yazı olmuş tebrik ederim. İnşallah bize de canlı görmek nasip olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir